"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/31 E., 2022/45 K.
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Taraf vekilleri
Taraflar arasında görülen ziynet alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Taraf vekilleri tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin hakaret ve baskılarla düğünde takılan ziynet eşyalarını elinden aldığını, altınların alındığı gece saat 04.00 sıralarında davalının ailesinin, davacının annesini arayarak kızını gelip almalarını söylediklerini, annesinin bu saatte gelemeyeceğini söylemesi üzerine, davalının annesinin davacının birkaç parça kıyafetini poşetin içine koyduğunu ve davalının babası ve kızkardeşinin kadını annesinin evine bıraktıklarını, yanında sadece 1 poşet kıyafeti olduğunu ileri sürerek 3 adet 22 ayar 30 gram bileziğin, 1 adet saatin, 1 adet 14 ayar tek taş yüzüğün, 1 adet 14 ayar alyansın, 1 çift küpenin, 1 adet 22 ayar kolyenin, 25 adet çeyrek altının, 6 adet yarım altının, 1 adet 22 ayar 20 gram bileziğin, 1 adet 22 ayar 15 gram bileziğin aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL bedelinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının ve ailesinin altınlarla ilgili herhangi bir talepleri olmadığını, davacının başkalarıyla mesajlaşması sebebiyle taraflar arasında çıkan kavga sonucunda davacının ağır hakaretler ederek annesinin evine gitmek istediğini, poşete doldurduğu kıyafetiyle birlikte üzerinde taşıdığı takılarını da aldığını, müvekkilinin ailesinin davacıyı annesinin evine götürdüğünü, davacıya bahsi gecen sayı ve nitelikte takı takılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.12.2015 tarih ve 2014/1407 Esas, 2015/1752 Karar sayılı kararı ile ziynetlerin rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen ve götürülebilen türden olduğu, ziynetlerin kadının üzerinde olmasının olağan olduğu, davacının olağanüstü şartlarda evden ayrılmadıkça bu türden eşyaları her zaman götürebileceği, davacının ziynet eşyalarını davalının zorla elinden aldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 06.12.2017 tarih ve 2016/6995 Esas, 2017/17096 Karar sayılı kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
3. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
4. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 25.10.2018 tarih ve 2018/1681 Esas, 2018/10639 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme talebinin kabulü ile onama kararının kaldırılmasına; davacı kadın iddiasını ispat etmek için tanık dinlettiği, davacı tanıkları ... ile ..., 06.30-07.00 sıralarında kayınbabası, görümcesi ve görümcesinin eşinin kadını getirip eve bırakıp gittiklerini, geldiğinde üzerinde hiçbir ziynet eşyası olmadığını, elinde bir poşet olduğunu beyan ettiğini, buna karşın dinlenen erkek tanıklarından ...; "..davacıyı sahur vaktine yakın bir saatte ailesinin evine götürmüştük, biz götürürken yüzükleri parmağındaydı, bilezikleride kolundaydı.." şeklinde, ... ise; "...ailesinin evine götürdük, davacının elinde bir adet poşet vardı, poşette ne olduğunu bilmiyorum, üzerinde ziynet eşyası yoktu.." şeklinde beyanda bulunduğunu, bu iki tanığın beyanları birbiriyle çeliştiğini, davacı ve davalı tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmek ve hangi tanık beyanlarına üstünlük tanındığı gerekçeleri ile de ortaya konulmak suretiyle hüküm tesisi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yeniden dinlenilen davacı tanığı ... ve ..., tarafların ayrı evleri olmadığını, kayınvaldesiyle birlikte oturduklarını, ziynetleri evde muhafaza ettiklerini, davacının annesinin evine gelinceye kadar ziynetlerin davalıda olduğunu, davacının gelirken yanında hiçbir şey getirmediğini; davalı tanığı ... her ne kadar 25.05.2015 tarihli ifadesinde davacının evden ayrılırken bileziklerinin kolunda olduğunu beyan etmiş ise de, 23.11.2021 tarihli ifadesinde o zaman olay çok yeni olduğundan şimdi davacının bilezikleri kolunda götürüp götürmediğini hatırlamadığını, ancak her iki tarihli ifadesinde de yüzükleri davacının parmağında gördüğünü; davalı tanığı ... ise davacıyı ailesinin evine kendisinin götürdüğünü, davacının elinde bir poşet olduğunu ancak içinde ne olduğunu bilmediğini, 25.05.2015 tarihli ifadesinde davacının üzerinde ziynet eşyası olmadığını, 23.11.2021 tarihli ifadesinde ise davacının üzerinde ziynet eşyası olup olmadığını hatırlamadığını, "o günkü ifademde ne dediysem odur" şeklinde beyanda bulunduğunu, davacı tanıklarının ifadelerinin birbirini doğrular mahiyette olmasına karşın, davalı tanıklarının ifadelerinde birbiriyle çelişir ifadelerde bulunduğu, dava dilekçesi ekinde ve delil listesinde sunulan fotograflardan davacının kolunda 2 adet bilezik olduğu, bozma öncesi alınan 15.10.2015 tarihli kuyumcu bilirkişi raporunda da 2 adet bilezik bildirildiği, her ne kadar davacı tarafça 24.11.2021 tarihli dilekçe ekinde sunulan fotograflarda 3 adet bilezik olduğu iddia edilmiş ise de, bu fotografların delil bildirim süresi bittikten sonra sunulduğu, davalı tarafın bu fotografların sunulmasını kabul etmediklerini beyan ettiği anlaşıldığından delil sunma süresi bitiminden sonra sunulan bu fotograflara itibar edilmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 2 adet 22 ayar Bilezik x(tanesi 25gr) toplam 50gr x 82.25 TL üzerinden 4.112,50 TL,1 adet Saat 150,00 TL,1 adet 14 ayar Tek Taş Yüzük 4gr x 51.41 TL üzerinden 205,64 TL,1 adet Alyans Yüzük 6 gr x 51.41 TL 308.46 TL üzerinden 308,46 TL, 1 adet 14 ayar Kolye 20 gr x 51.41 TL üzerinden 1.028,20 TL olmak üzere toplam 5.804,80 TL olan altın eşyaların aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 1.000,00 TL'sinin dava tarihi olan 16.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, kalan 4.804,80 TL' nin ise ıslah tarihi olan 28.04.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından reddedilen talepleri ; davalı erkek tarafından hükmün tamamı ve vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 04.04.2023 tarihli ve 2022/1147 Esas, 2023/1555 Karar sayılı kararıyla, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tanık beyanları ve düğün fotoğraflarına göre kadının talepleri arasında da bulunan, kadına düğünde ve sonrasında 3 adet bilezik takıldığı, 1 adet küpe ve 25 adet çeyrek altın takıldığı, Mahkemece hüküm verilen ziynet eşyaları dışında bir adet bilezik, 1 adet küpe ve 25 adet çeyrek altın yönünden de kadının ziynet alacağı davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına, erkeğin tüm, kadının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; bozma kararının 1. bendi yönünden karar itiraz ettiklerini, dava dilekçesinde belirttikleri ve yargılama aşamasında ortaya çıkan 6 adet yarım altına ilişkin bir açıklama yapılmadığını, ileri sürerek; kararın bu yönden düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili; itirazlarının değerlendirilmediğini, davacı tanıklarının çelişki ve yanlı beyanlarına itibar edilerek karar verildiğini, bozma kararının hangi delile istinaden verildiğini anlamadıklarını, delil bildirme usulüne aykırı olarak verilen fotoğraflara itibar edildiğini, önce fotokopi sunulan fotoğrafların asıllarını, 6 sene sonrada bu dosya ile alakasız 2 adet fotoğraf fotokopisi sunulduğunu, bu delile muvafakat etmediklerini belirterek mahkeme kararının lehlerine olacak şekilde bozulmak üzere kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasında mahkemece verilen kısmen kabul, kısmen ret kararının doğru olup olmadığı, 1 bilezik, 1 adet küpe ve 25 çeyrek altın yönünden de davanın kabulünün gerekip gerekmediği, buradan hareketle Dairemiz bozma kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 1 inci, 2 nci, 6 ncı, 220 nci,222 nci ve 226 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) inci alt bendi delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 562,65 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenlerden tahsiline,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.