Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7770 E. 2024/5529 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirleme, velayet, iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek, davalı-davacı erkek vekilinin temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1044 E., 2023/1300 K.

KARAR :Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 25. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/46 E., 2022/306 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin aile ortamında telefonundan ve bilgisayarından cinsel içerikli yayınlar izlediğini, çocuğun bulunduğu ortamda dahi cinsel organı ile oynadığını, kadını defalarca aldattığını, telefonunda başka kadına ait fotoğraflar olduğunu, 2019 yılı Ağustos ayında erkeğin başka bir kadınla "canım, hayatım" şeklinde konuştuğunu, bilgisayarında Seval isimli kadının uygunsuz fotoğraflarının bulunduğunu, kadının Seval'e ulaşarak konuştuğunda erkeğin evli olduğunu bilmediğini söylediğini, 2020 yılı Mart ayında yanında bir kadın varken telefonla aradığını, çıkan tartışmada erkeğin kadına hakaretler ettiğini, kadının evden ayrıldığını, bir ay sonra döndüğünü, en son 06.02.2021 tarihinde erkeğin çantasında bir otele ait ayakkabı çekeceği bulduğunu, burada bir kadınla kaldığını anladığını, çıkan tartışmada hakaret ve küfür ettiğini, evden kovduğunu, ortak çocukla ilgilenmediğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi, 162 nci maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının erkekten 8 yaş büyük olduğunu, bu nedenle bu durumu hep sorun ettiğini ve kendini yetersiz hissettiğini, erkeği kıskandığını, bu kıskançlık nedeniyle erkeği küçük düşürdüğünü, erkeği ailesi ve kendisi arasında seçim yapmaya zorladığını, erkeğin evlilik süresince ailesi ile görüşemediğini, öğlene kadar uyuduğunu, kahvaltı hazırlayıp erkeği uğurlamadığını, yemek yapmadığını belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına 1.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının ortak çocuğu erkeğin ailesi ile görüştürmediği, fazla kıskanç olduğu, erkeği kontrol etmek amacıyla sürekli aradığı ve görüntülü arayarak nerede olduğunu teyit etmeye çalıştığı, erkeğin iş yerinde olan eşlerin de katıldığı programlara katılmadığı; erkeğin ise Seval K. isimli kadınla 06.07.02.2021 tarihlerinde otelde aynı odada kaldığı, bu halde erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının asıl davasının 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi gereği, erkeğin karşı davasının ise 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir tedbir nafakasının karar tarihinde 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine, iştirak nafakası olarak davamına, kadın yararına hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir tedbir nafakasının karar tarihinde 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine, yoksulluk nafakası olarak devamına, 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar, reddedilen manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatların miktarına ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.400,00 TL yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 50.000 TL manevî tazminata, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusurunun bulunmadığını, sadece otel kaydına bakılarak ağır kusurlu olduğu tespitinin hatalı olduğunu, kadının tam kusurlu olduğunu, hükmedilen nafaka ve tazminatların haksız olduğunu, velâyetin babaya verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 161 inci maddesi, 162 nci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.