Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7773 E. 2024/5528 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirleme, nafaka miktarı ve ziynet eşyalarının iadesi hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz edenin ileri sürdüğü bozma sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/962 E., 2023/1295 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara Batı 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/155 E., 2022/137 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin ziynet eşyası alacağına yönelik başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kurulan hükme göre kadının ziynet eşyası alacağı davasına yönelik başvurusunun incelenmesine yer olmadığına, tarafların boşanma davasına yönelik başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde; erkek ile anlaşamadığını ve boşanmak istediğini belirterek boşanma talep etmiş olup, 14.04.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile erkeğin sürekli hakaret ve tehdit ederek şiddet uyguladığını, erkeğin sürekli anne ve babasının yanında kalma konusunda ısrarcı olduğunu, ayrı bir evleri olmasına rağmen ayın neredeyse tamamı erkeğin ailesinin yanında kaldıklarını, erkeğin ailesinin kadına kötü davrandığını, erkeği kışkırtarak fiziksel şiddet uygulamasına neden olduklarını, kadının algılamada güçlük çekme yönünde engeli bulunduğunu, erkeğin bunu bilerek evlendiğini, bu durumun konuşurken ortaya çıktığını ve kadının kendini çok net ifade edemediğini, bu nedenle erkek ve ailesi tarafından dışlandığını, en son yine kadını kendi ailesinin yanına götürürken fiziksel şiddet uyguladığını, kadının annesini aradığını, kadının ailesinin karakola giderek şikayetçi olduklarını ve ceza davası açıldığını, erkeğin evlilik süresince düzenli gelir sağlamadığını, evin ihtiyaçlarının kadının ailesi tarafından karşılandığını, kadını defalarca kez istemediğini söyleyerek annesinin yanına bıraktığını, kadın eşyalarını almaya gittiğinde kapının kilidinin değiştiğini ve eşyalarının dışarıya atıldığını gördüğünü belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının engeli olduğunu evlendikten sonra anladığını, kadının bu durumu evlilik öncesinde söylemediğini, kadının erkeğin annesine küfür ve hakaret ettiğini, her gün geç saatte uyandığını, bir gün kadının erkeğe tokat attığını, erkeğin de kendini korumak için kadını ittiğini, kadının darp raporu aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yönünden vasi tayini gerekip gerekmediği hususunda bulunulan ihbar üzerine Ahkara Batı 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/689 Esas sayılı dosyasında kadına yasal danışman atanmasına karar verildiği ve yasal danışmanın duruşmada davaya muvafakati olduğunu beyan ettiği, erkeğin kadına şiddet uyguladığı, "gerizekalı" diye hakaret ettiği, kadını genelde annesine götürdüğü; kadının da erkeği duvara çarparak yüzünü, gözünü çizerek şiddet uyguladığı ve geç vakitte kalktığı, tarafların eşit kusurlu olduğu, ziynet eşyası alacağı yönünden yapılan değerlendirmede ise ziynet eşyalarının kadının üzerinde olmadığı, kadın her kadar ziynetler yönünde ıslah dilekçesi sunmuşsa da öncesinde boşanma yönüyle davasını tamamen ıslah ettiğinden ve ziynetler yönünden ikinci ıslah dilekçesini sunamayacağı, bu nedenle kadının 25.11.2020 tarihli dilekçesi ve bilirkişi raporu gözetilerek ziynetler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 700,00TL 'ye çıkarılmasına ve yoksulluk nafakası olarak devamına, kadının tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; ziynet eşyalarının değerinin hesaplama tarihinin karar tarihi olması gerektiğini, aynen iadeye karar verilmesi gerektiğini, erkeğin kusurlu olduğu ceza dosyası ile sabit olmasına rağmen lehe tazminatlara hükmedilmediğini belirterek kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, ziynet alacağı davasında hesaplamada dava tarihinin esas alınması ve aynen iadeye karar verilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; eşit kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının kusurlu olduğunu, nafakanın kaldırılması gerektiğini, ziynet eşyası alacağı davasının ispatlanmadığını belirterek kusur belirlemesi, nafakalar ve ziynet alacağı davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, 10.03.2020 tarihli dava dilekçesi ile boşanma davası açtığı ve ziynet alacağı talebinde bulunmadığı, 14.04.2020 tarihinde ise ıslah dilekçesi sunarak boşanma davasının feri niteliğinde bulunmayan ziynet eşyası talep ettiği, ıslahla önceki talebin tamamen değiştirilebileceği veya genişletilebileceği ancak ıslah yoluyla mevcut davayla bağlantılı olmayan yeni bir talebin eklenemeyeceği, bu sebeple kadının usulüne uygun olarak açılmış ziynet alacağı davası bulunmadığı, ziynetlerle ilgili talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle erkeğin ziynet alacağına ilişkin kurulan hükme ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kaldırma sebebine göre kadının ziynet alacağı talebine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına, kadının usulüne uygun olarak açılmış ziynet alacağı davası bulunmadığından, ziynetlerle ilgili talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların boşanma davasına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu, nafakanın kaldırılması gerektiğini, ziynet alacağı davasının kabul edilmemesi nedeniyle lehe vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, nafakalar ve ziynet alacağı davasında vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, nafaka, ziynet alacağı davasında yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası 169 uncu maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.