"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/818 E., 2022/2214 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/76 E., 2021/259 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise tüm yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evin gerekli ihtiyaçlarını karşılayamadığını, ailesinin kadına sürekli kendisini istemediklerini söylediklerini, kadının arkadaşları ve ailesi ile görüşmesini yasakladıklarını, kadının sağlık sorunlarından kaynaklanan masrafları ailesinin karşıladığını, ...'da tedavi gördüğü sırada erkeğin, kadını aramadığını, son 1 yıldır eşi ve evi ile ilgilenmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 60.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin kışın birkaç ay işsiz kaldığını, yılın geri kalan döneminde çalıştığını, ailesinin geçimini sağladığını, kadın ve ailesinin erkeğin babasına ait olan pansiyonu işletmek için baskı kurduklarını, kadının ailesinin kadın eşe her ay 1.500,00 TL ödeme yapmasını erkeğin babasından istediklerini, kadının takıları alarak gittiğini, evi kendi isteği ile terk ettiğini savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evlendikten sonra erkeğin ailesi ile yaşadığı, erkeğin; kadının hastalığı ile ilgilenmediği, kadını istemediği; kadının da erkeği istemediği, kadının sürekli eşini bırakarak ...'ya ailesinin yanına geldiği, kadının annesinin "Kızım ucuza gitti" şeklinde konuştuğu, kadının, yaşadıkları yer için "Ben buraya alışamadım, yapamayacağım" şeklinde sürekli sözler söylediği, erkeğe maddî baskı yaptığı, birtakım taleplerde bulunduğu, erkeğin iş yeri açmasını istediği; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının ev hanımı olduğu, erkeğin yaz aylarında garsonluk yaptığı, tarafların ekonomik durumları nazara alındığında kadın yararına hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesine, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına; tarafların eşit kusuru sebebiyle kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, kadının davasının kabulü nedeniyle kadın yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, müvekkilinin tazminat taleplerinin kabulü gerektiği, nafakaların az olduğu belirterek; kusur belirlemesi, kadının reddedilen tazminat talepleri ve nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerektiği, kadın lehine hükmolunan vekâlet ücretinin kaldırılması gerektiği belirterek; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve kadının davasındaki vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının sağlık sorunlarının tedavisi nedeniyle ailesinin de yaşadığı ...’ya gitmesinin kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, öte yandan kadının annesinin “Kızım ucuza gitti” şeklide sözler söylemesinin de, kadının buna bir dahlinin olmaması veya bu sözü onaylar bir tavır sergilememesi nedeniyle kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, İlk Derece Mahkemesice kadına yüklenen diğer kusurlu davranışların ise kanıtlandığı; buna karşılık, İlk Derece Mahkemesince, erkeğe yüklenen ve gerçekleştiği anlaşılan kusurlu davranışlar yanında, erkeğin annesinin evliliğe olan olumsuz müdahalelerine de sessiz kaldığı, gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığı belirtilerek; davacı-karşı davalı kadın vekilinin kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesis edilerek kadın yararına boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer yönlere, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunun esastan reddinin hatalı olduğunu, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmolunmasının doğru olmadığını, tazminatları fahiş olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının; kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve kadının davasındaki vekâlet ücreti yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği kadın yararına hükmedilen asıl davadaki vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.