Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7809 E. 2024/5511 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1145 E., 2023/1818 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ünye Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/419 E., 2022/871 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının kötü davrandığını, evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, müşterek haneden ayrılmak ve kardeşinin yanında kalmak zorunda kaldığını, kadının da bir süre önce müşterek haneyi terk ederek annesinin yanına taşındığını, kadının evde sürekli kaldığını ve her gün annesiyle birçok kez telefonla görüştüğünü, annesinin yönlendirmeleri ile hareket ettiğini, annesinin sürekli evliliğe müdahalede bulunduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğine kötü söylemlerine maruz kaldığını, mağdur olduğunu, erkeğin bazı hafta sonlarında köyde yaşayan annesine yardıma gitmesinin sorun olduğunu, kavga çıkardığını, çocuğa bağırdığını, kız kardeşine kötü davrandığını, istemediğini, kız kardeşini kapının dışına bıraktığını, kız kardeşinin nişanlısına ailesini kötülediğini, ailesiyle hiç bağlantısı olma sını istemediğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin eş ve ailesine sürekli hakaret ve küfür ettiğini, annesinden ve kız kardeşinden dahi hakaret ve şiddete maruz kaldığını, evi ile ilgilenmediğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını, sürekli kavga çıkartıp evi terk ettiğini ve abisinin evinde kaldığını, sürekli bahane bulup abisinin evine gittiğini belirterek, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 750.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin ailesinin evlilik birliğine müdahalesine ses çıkarmadığını, yaşanan tartışma sonunda evi terk edip ailesinin yanına gittiğini, kadının ise evlilik birliğine ailesinin özellikle annesinin müdahalesine ses çıkarmadığını, ev işlerini yapmaktan kaçındığını, eşinin ailesini istemeyecek şekilde hal ve davranışlarda bulunduğunu, erkeğin kız kardeşinin eve gelmesine, anahtarı ondan gizlice almak suretiyle engel olduğunu, erkeğe sen bana eşek gibi bakmak zorundasın dediğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, kadın için hükmedilen nafaka ve süresiz olması ve velâyet yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur, nafakaların miktarı, tazminatların reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece taraflarının belirlenen ve gerçekleşen kusurları yanında ispatlanan erkeğe istemiyorum boşanacağım diyerek kadını annesinin evine bıraktığı, vin ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığı ve kadına küfür ettiği kadının ise kocanın kız kardeşinin nişanlısına kocanın kız kardeşini ve ailesini kötülediği kusurlarının yüklenmesi gerektiği, belirlenen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu kabul edildiği, tarafların ekonomik sosyal durumları, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına tazminat takdir edileceği, iştirak ve yoksulluk nafakasının ise az olup toptan yoksulluğa hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına boşanmaya ilişkin hükmün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk yararına 350,00 TL tedbir/ 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları ve velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı,182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.