"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1780 E., 2023/588 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/20 E., 2020/484 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; 1995 yılında evlenen tarafların 3 çocukları olduğunu, davalının 2016 yılından beri hal ve hareketlerinin değiştiğini, yatağa geç geldiğini, küçük şeyleri sorun ettiğini, ayrılmak ve boşanmaktan söz ettiğini, 2017 yılında Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2017/239 Esasında boşanma davası açtığını, ortak konuttan başka bir yere taşındığını, boşanma davasının reddedilmesi üzerine davalının yeniden barışmak istediğini, 2018 yılında ortak haneye döndüğünü, ancak davalı istemediği için karı-koca ilişkisi yaşamadıklarını, birkaç ay sonra yeniden ayrılmak istediğini, 2018 Aralık ayında davacıya bir konuştuğunun olduğunu ve bu kişiden hamile olduğunu söylediğini, bu koşullarda evliliği sürdürmesinin mümkün olmadığını belirterek tarafların zina hukuki sebebinden boşanmalarına, reşit olmayan ortak çocuk Derya'nın velâyetinin davacıya verilmesine, davacı lehine 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadına dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Adli Tıp Kurumundan alınan rapora göre ...'nın davalının davacıdan başka bir erkekle cinsel birlikteliğinden dünyaya geldiği, davalının zina eyleminin sabit olduğu davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı gerekçesiyle, tarafların zina hukuki sebebiyle boşanmalarına, reşit olmayan ortak çocuk ... ve ...'nin velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, davacı erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; manevî tazminat miktarının az olduğunu, talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı lehine hükmedilen manevî tazminatın reddini, aksi takdirde hakkaniyet oranında tazminatta indirim yapılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; manevî tazminat miktarının az olduğunu, talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı lehine hükmedilen manevî tazminatın reddini, aksi takdirde hakkaniyet oranında tazminatta indirim yapılmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık davacı erkek lehine manevî tazminat kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 161 inci maddesinin birinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadın vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında erkek yararına hükmolunan manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkek yararına hükmedilen manevî tazminat miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının erkek yararına hükmedilen manevî tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA,
3.Davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere reddine,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.