"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/61 E., 2023/542 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 15. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/730 E., 2020/683 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, kadının davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; eşinin ailesinin kendisini kabullenmeyip dışladığını, eşinin onların etkisinde kaldığını, bu yüzden tartıştıklarını, eşinin ailesini ziyarete gelmediğini, konuşmadığını, evliliklerine müdahalelerinden dolayı huzurları kalmadığını, birkaç kez ayrılıp bir araya geldiklerini, erkeğin ailesine düşkün olduğunu, kendisiyle ve çocuklarıyla yeterince ilgilenmediğini, üzerine düşeni yapmadığını, iletişim kurmadığını, son olarak ailesi yüzünden yine tartıştıklarını, ailesinin yanında olduğunu söylediğini, "seni annenlere götüreyim" deyip adeta dışarı attığını, her tartışmada "işine gelmiyorsa gidebilirsin" dediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına aylık 1.000,000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, müvekkiline ait ziynetlerin aynen iadesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili 22.01.2020 tarihli dilekçesinde özetle; açtıkları davadan feragat ettiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, evliliğin ilk gününden itibaren müvekkilinin ailesine karşı soğuk ve mesafeli davrandığını, müvekkilinin de ailesi ile görüşmesini istemediğini, davacının bu tutumu nedeniyle birçok kez tartışma yaşadıklarını, bu tartışmalar sırasında müvekkiline ve ailesine karşı hakaret içeren sözler sarf ettiğini, birkaç kez müşterek konutu terk ederek ailesinin yanına gittiğini, hiçbir kusuru olmadığı halde çocuklarını düşünen müvekkilinin her defasında kadının eve geri dönmesini sağladığını, son yaşanan tartışma sonrası yine evi terk eden kadının işbu davayı açtığını, Whatsapp üzerinden gönderdiği çok sayıda mesajla müvekkili ve ailesine yönelik çok ağır hakaretlerde bulunduğunu, bu nedenle şikayet sonucu savcılık soruşturması başlatıldığını, akabinde tekrar aile konutuna dönen kadının gitmeyerek ortak konutta yaşamaya başladığını, aynı çatı altında yaşamak istemeyen müvekkilinin bunun üzerine müvekkilinin aynı apartmanın giriş katındaki baba evinde yaşamaya başladığını iddia ederek, kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadın eşin kocasına sözlü ve mesaj yoluyla ağır hakaretlerde bulunduğu, ailesi ve arkadaşlarıyla görüşmesini engellediği, defaatle müşterek evi terk ettiği, evlilik birliğinden doğan "Evlilik birliğinin mutluluğunu el birliğiyle sağlama" yükümlülüğünü ihlal ettiği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasında kadının kusurlu olduğu kadının açmış olduğu davasından yargılama aşamasında feragat ettiği ve erkek eşe izafe edilen kusurların affedildiğinden kusur yüklenmediği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadın eşin kusurlu olduğu; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kusurlu kadın eşin maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı, kadının evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde tam kusurlu olduğundan yoksulluk nafakasını hak etmediği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; kadının açtığı davasının feragat nedeniyle reddine, erkeğin açtığı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davalarının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine ve erkek eş yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle;kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, tanık Efe'nin dinlenilmemesi, çocuklar için belirlenen tedbir iştirak nafakası miktarları, yoksulluk nafakası talebinin reddi, erkek lehine hükmedilen maddi- manevi tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde velâyeti anneye verilen çocuklar lehine takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesi ile; davacı- davalı kadının çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, çocukların herbiri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve davacı-davalı kadının sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın temyiz dilekçesinde özetle;kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, erkek lehine hükmedilen maddi- manevi tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve erkek lehine kabul edilen tazminatlar noktasında toplanmışlardır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.