"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1300 E., 2023/1905 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Terme 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/217 E., 2023/30 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, kadının istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, agrasif yapıya sahip olup daha evliliğin ilk yıllarından beri müvekkiline karşı fiili ve manevi şiddet uyguladığını, sürekli olarak hakaret ettiğini, " kendisini istemediğini, sevmediğini söylemekte, ne duruyorsun annenin evine gitsene" şeklinde kötü söz söylediğini, müvekkilini küçük düşürdüğünü, sürekli sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ve 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı-davalı kadın vekili 18.10.2022 tarihli Islah dilekçesinde özetle; boşanma sebebinin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanmasına ilaveten zina hukuki nedeninin de eklenmesini ve tarafların öncelikle zina hukuki sebebi ile boşanmalarına karar verilmesini aksi halde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ve 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; davacı kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının, müvekkiline evde yaşayabilmesi için huzur vermediğini, haneye gelen misafirlerin yanında küçük düşürücü söz ve davranışlarda bulunmayı alışkanlık haline getirerek sürekli davalı müvekkilini rencide ettiğini, ortak çocukları kendisine karşı doldurarak uzaklaştırdığını, müvekkiline fiziki ve manevi şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının davasının öncelikle zina, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayandığı, davacının zina hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin incelenmesinde taraflar arasındaki en son olayın tanık beyanları ve dava dilekçesi ekinde sunulan olay tutanağı ile davalının ... isimli bir kadınla aynı evde ikamet ettiklerinin ispatlandığı erkeğin zinasının sübut bulduğu, kadına izafe edilen kusurların ispatlanamadığı evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadını boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; erkeğin davasının ispat edilememesi nedeniyle reddine kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Gülsena'nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakasının 350,00 TL arttırılarak aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakasının 350,00 TL arttırılarak aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat ve nafakaların miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen boşanma davası, aleyhe hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile velayet, kabul edilen boşanma davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, tarafların yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, kadının ve ortak çocuğun zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocuk için aylık 450,00 TL tedbir nafakasının 350,00 TL arttırılarak aylık 800,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakasının 350,00 TL arttırılarak aylık 800,00 TL tedbir ve 1.500,00TL yoksulluk nafakası ile kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş ve kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminat ve nafakaların miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen tazminat ve nafakaların kabulü ve miktarı reddedilen boşanma davası, kabul edilen boşanma davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, zina hukuki nedenine dayalı davanın kabulü, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 161 inci maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 182 nci maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle ortak çocuğun inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun ve İlk Derece Mahkemesinin boşanmaya ilişkin hüküm fıkrasında erkek eşin isminin yanlış yazılmasının mahallinde düzeltilebilecek maddî hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî (Türk Medeni Kanunu (md.174, f. 1., 2.) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
2.Davalı- davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden İbrahim'e yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden Fadime'ye iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.