Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7829 E. 2024/5834 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadına hükmedilen toptan yoksulluk nafakasının miktarının yeterli olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşulları dikkate alındığında, kadına hükmedilen toptan yoksulluk nafakası miktarının az olduğu ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha yüksek bir miktar belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının nafakaya ilişkin bölümü bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/238 E., 2023/486 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/366 E., 2021/1253 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin; darp ettiğini sürekli aşağılayıcı sözler, hakaret ve tehdit ettiğini, sürekli başka kadınlar, kızlarla konuştuğunu, bunları dile getirildiğinde müvekkiline şiddet ve hakaret uyguladığını, müvekkili hamile kaldığında "keşke bebek olmasaydı" dediğini, sürekli gece 3-4,5 gibi, alkollü şekilde eve geldiğini, en son araç içerisindeki tartışma sonrası kafasına vurduğunu, eve gelene kadar şiddet uyguladığını, "sabah defolup gideceksin" dediğini, müvekkilinin şiddet nedeniyle erken doğuma alındığını, davalı erkek eşe haber verildiği halde telefonu açmadığını, atılan mesaja karşı gelmeyeceğini bildirdiğini, doğum sonrasında da müvekkili ve çocuk ile ilgilenmediğini, çocuğu arayıp sormadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına aylık 1.000,000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, müvekkiline ait ziynet alacaklarına karşılık olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 5.000,00 TL'ye, bebek ve ev eşyaları için 1.000,00 TL'ye hükmedilmesini ve edinilmiş mallarına ilişkin olarak şimdilik 1.000,00 TL bedelin ödenmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının, müvekkilini devamlı baskı altına aldığını, kıskançlık krizine varacak boyutlardaki eylemleriyle bunalttığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini, sosyal medyadan müvekkilinin arkadaşlarına mesajlar atarak nereden tanıdığı vs. sorular sorarak küçük düşürdüğünü, en son araçta dinlenen şarkı nedeniyle tartıştıklarını, müvekkiline vurmak istediğini, kaza yaptıracak hareketlerde bulunduğunu, bir türlü sakinleşmediğini, eve gelince kendini yatak odasına kilitlediğini, ertesi gün müvekkili işte iken ortak konutu terk ettiğini, arkadaşlarıyla eve gelen müvekkilinin evin boşaltıldığını gördüğünü, bu olaydan sonra barışmak için mesajlar attığını, davranışlarındaki dengesizliğinin sebebinin annesinin etkisinde kalması olduğunu, ortak çocuğu göstermediğini, evi terk ederken aleyhte asılsız ithamlarda bulunduğunu, ziynetlerini de yanına aldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 150.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin; fiziksel şiddet uyguladığı, başka kadınlarla konuşup yazışmak suretiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadının gebelik durumunu öğrendiğinde, bu durumdan rahatsız olduğunu belirtmek suretiyle eşine duygusal şiddet uyguladığı, gece geç saatlerde geldiği ve açıklama yapması gerekirken sorulan sorulara şiddet içeren tepkiler verdiği, tarafların annelerinin de evde bulunduğu sırada evin camını kırmak suretiyle şiddet uyguladığı, ortak çocuk dünyaya geldiğinde, doğumdan haberdar olduğu halde doğuma gelmeyerek duygusal şiddet uyguladığı kadının ise, erkeğin cep telefonuna kurduğu bir uygulama aracılığıyla erkek eşi habersiz takip ettiği, instagram isimli sosyal medya mecrasından ...'ın arkadaşlarına ve akrabalarına "sen ...'ın nesi oluyorsun, neden intagramında eklisin?" şeklinde mesajlar attığı aşırı kıskançlık gösterdiği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin ağır kadının ise az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu erkek eşin maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davalarının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında "her ayın 1. ve 3. Cumartesisi saat 09.00'dan pazar saat 18.00'a kadar, sömestre tatillerinin ilk haftası 1. günü saat 09.00'dan haftanın son günü saat 18.00'a kadar, yaz tatillerinin Temmuz ayı 1. günü saat 09.00'dan temmuz ayının son günü saat 18.00'a kadar, dini bayramların 1. günü saat 09.00'dan bayramın 2. günü saat 18.00' kadar yatılı kişisel ilişki tesisine" çocuk için 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir yoksulluk nafakasına, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine ve kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişki tesisi, kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, iştirak-yoksulluk nafakaları miktarı, artırım oranı talebi, maddî-manevî tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, velâyet, tedbiren yatılı şekilde kişisel ilişki tesis edilmemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece ortak çocukla baba arasında, tedbiren her pazar kısa süreli kişisel ilişki tesis edilmişse de, çocuğun gelinen aşamadaki yaşı itibariyle yatılı şekilde kişisel ilişki tesis edilmesinin uygun olduğu, kadın yararına yoksulluk nafakası hükmedilmesinin yerinde olduğu, usulüne uygun dilekçeler aşamasında artırım oranı talebi olmadığından, yıllık artırım oranı belirlenmemesi yerinde olduğu ve evlilik süresi, kadının yaşı, çalışmaya engel hali olmaması, yeniden evlenebilme şansı ile hakkaniyet ilkesi gereğince kadın yararına uygun miktarda toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarı az olduğu gerekçesi ile; erkeğin çocukla tedbiren yatılı şekilde kişisel ilişki tesis edilmemesi ile kadın lehine belirlenen yoksulluk nafakası, kadının ise, lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî-manevî tazminatlara ilişkin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocuk ile baba arasında çocuk ile baba arasında karar kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere tedbiren her ayın 1. ve 3. Cumartesi saat 09.00'dan Pazar saat 18.00'a kadar, sömestre tatillerinin ilk haftası 1. günü saat 09.00'dan haftanın son günü saat 18.00'a kadar, yaz tatillerinin Temmuz ayı 1. günü saat 09.00'dan Temmuz ayının son günü saat 18.00'a kadar, dini bayramların 1. günü saat 09.00'dan bayramın 2. günü saat 18.00'kadar kişisel ilişki tesisine, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere 50.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası ile kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 90.000,00 TL manevî tazminata ve tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili katılma yoluyla verdiği temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen toptan yoksulluk nafakasının kabulü ve miktarı ile tazminatların miktarları, kişisel ilişki yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, velayet, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının boşanma davasının kabulü, kabul edilen toplu yoksulluk nafakası, kabul ve reddedilen tazminatlar ve miktarı, kişisel ilişki noktalarında toplanmışlardır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci maddesi, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, kadın yararına takdir edilen toptan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen toptan yoksulluk nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki temyiz giderinin ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran İnci'ye iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.