Logo

2. Hukuk Dairesi2023/783 E. 2023/2037 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranı ve kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının yeterli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak yoksulluk nafakasının miktarının kadının sosyal ve ekonomik durumu ile günün koşulları gözetilerek belirlenmesi gerektiği, bu yön göz ardı edilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının gerekçe ve hüküm arasında çelişki bulunduğundan bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, başvurunun kısmen kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin önceki evliliğinden iki çocuğunun bulunduğunu, kadının evlendikten sonra çocuklarını istemediğini, onlara kötü davrandığını, çocukların psikolojilerinin bozulduğunu ve bu durumun okullarını dahi etkilediğini, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, kazandığı parayı eve getirmediğini, evi otel olarak kullandığını, taraflar arasında kadının tutum ve davranışları nedeni ile şiddetli geçimsizlik bulunduğunu belirterek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; evlendikten sonra davacı erkeğin iki kızı ve annesi ile birlikte yaşamak zorunda kaldığını, davacının ayrı bir ev açmadığını, kadına çalışması konusunda baskı yaptığını, çalıştığını ve maaşının tamamını davacı erkeğe verdiğini, erkeğin annesinin etkisi altında kalarak da kadını sürekli aşağıladığını, sürekli olarak seninle bir kere evlendim diye ... boyu seninle yaşamak zorunda değilim, seni gösteriş için aldım, sizin köye gösteriş için gittim diyerek hakaret ve küfür ettiğini, davacının davranışları yüzünden aralarında şiddetli geçimsizlik olduğunu ancak kadının boşanmak istemediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, boşanmaya karar verilmesi halinde kadın için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına çalışması konusunda baskı yaptığı, ayrı konut açmayarak annesi ile birlikte yaşadıkları, annesinin kadına hakaret ettiği bunun yanında kadının birlik görevlerini yerine getirmediği, ev işlerine yardım etmediği, erkeğin ailesine karşı saygısız tutumları olduğu, erkeğe başkaları yanında hakeret ve küfürler ettiği, davacının önceki evliliğinden olan iki kızına ilgisiz davrandığı belirtilerek evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı kadın vekili sağlık sorunları nedeniyle işten çıktığını sosyal ve ekonomik durumunun değiştiğini, nafakanın yetersiz olduğunu belirterek hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.06.2021 tarihli kararı ile bağımsız ev açmayan, birlikte yaşadıkları annesinin evlilik birliğine müdahale etmesine ve davalı kadın eşe hakaret etmesine ses çıkarmayan kadına çalışması için baskı yapan erkeğin, evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınan erkek eşe hakaret ve küfür eden, erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarına iyi davranmayan kadın ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşit kusurlu olduğundan bahisle kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin 15.06.2021 tarihli kararına karşı davalı kadın vekili hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 26.01.2022 tarihli ilamı ile İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen, davacının ailesine karşı saygısız tutumları olduğu kusurunun gerekçeden çıkartıldığı ve bu şekilde kusur düzeltmesi yapıldığı halde, kararın hüküm kısmında kadının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmış olduğundan bahisle kararın bozulmasına, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyulmakla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda Mahkemece kadına davacının ailesine karşı saygısız tutumları bulunması nedeniyle kusur yüklenilmesi doğru değilse de dayanılan ve ispatlanan maddî vakıalar yönünden, bağımsız ev açmayan, birlikte yaşadıkları annesinin evlilik birliğine müdahale etmesine ve davalı kadın eşe hakaret etmesine ses çıkarmayan, kadına çalışması için baskı yapan erkek ile evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınan erkek eşe hakaret ve küfür eden, erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarına iyi davranmayan kadının eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile gerekçenin kusur yönünden düzeltilmesine, kadının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kararların gerçekçi olmayan tanık beyanları neticesinde verildiğini, tanıkların taraflı olduğunu, dört tanığının ikisinin davacının kızları olduğunu, çocukların babaanneleri ve babaları tarafından kadına karşı doldurulduğunu, kayınvalidesinin eşine yaptığı baskı sonucu sağlığı elverişli olmamasına rağmen zorla çalıştırıldığını, ağır işi olan işyerinde ayaküstünde bütün gün çalıştıktan sonra eve yorgun geldiğinden dolayı eskisi gibi çocukları ve eşiyle gereğince ilgilenemediğini, eşinin kendisine hakaretler edip şiddet uyguladığını, köyden geldiği için sürekli hor gördüğünü, sağlık sorunları yaşadığını, işinden ayrılmak zorunda kaldığını, tüm kusurun erkek de olduğunu, yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın 04.04.2023 tarihli dilekçesi ile adli yardım kurumundan yararlandırılmasını ve ekonomik sosyal durumu ve yaşam koşulları nedeniyle 200,00 TL'lik tedbir ve yoksulluk nafakasının 2.500,00 TL'ye çıkarılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasının miktarı yönünden davalı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan yönlerden usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.