"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1397 E., 2023/2004 K.
KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/532 E., 2023/196 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve önlem nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının en ufak sorundan dolayı kavga çıkardığını, çıkan kavgada akrabaların yanında "yaşlı, bunak, işe yaramaz" şeklinde hakaretler ederek küçük düşürdüğü, küstüğünü, başkalarının yanında azarladığını, bu durumun her ortamda sürekli tekrarlandığını, erkeğin bu duruma daha fazla dayanamayarak evden ayrılmak durumunda kaldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların yerinde olmadığını, erkeğin evden sebepsiz yere ayrılarak boşanma davası ikame ettiğini ileri sürerek davanın reddine, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası bağlanmasına, boşanma kararı verildiği takdirde ise bu miktarın yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili birleşen önlem nafakası tavasında özetle; erkeğin Almanya'da çalıştığını, evliliklerinin ikinci ayında Almanya'ya gittiğinde kadına ondan soğuduğunu ve bir kere daha aramamasını söyleyerek ortak konutu terk ettiğini, fiziki olarak beraber yaşamasalar bile bu hareketinden sonra ortak yaşama son vermiş olduğunu, evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu yükümlüğü yerine getirmediğini ileri sürerek kadın yararına aylık 3000 TL tedbir nafakası bağlanmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkeğe ailesinin yanında "yaşlı, bunak, işe yaramaz" şeklinde küçük düşürücü sözler söylediği ve otel tatillerinde arkadaşlarının yanında eşini küçük düşürücü davranışlar sergilediği, erkeğin ise Almanya'ya döndükten sonra kadının Almanya'ya gidebilmesi için girişimde bulunmadığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının ağır, erkeğin ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının yasal şartları oluşmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı-davalı erkeğin yurt dışına döndükten sonra eşinin de yurt dışına gidebilmesi için herhangi bir girişimde bulunmaması, tarafların uzun süredir fiilen ayrı yaşaması ve kadının çalışmadığı hususları dikkate alındığında kadının ayrı yaşamada haklı olduğu gerekçesiyle birleşen davanın kısmen kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 197 nci maddesi uyarınca kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kısmen kabul edilen birleşen davası yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi ile tedbir nafakasının miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı kadına erkeğe ailesinin yanında "yaşlı, bunak, işe yaramaz" şeklinde küçük düşürücü sözler söylediği şeklinde kusur yüklenmiş ise de bu kusurlu davranıştan sonra tarafların birlikte tatile gittikleri, erkeğin bu kusurlu davranışları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı, bu haliyle anılan kusurun kadına yüklenemeyeceği, yine kadına "otel tatillerinde arkadaşlarının yanında eşini küçük düşürücü davranışlar sergilediği" şeklinde kusur yüklenmiş ise de bu hususta ki tanık beyanlarının sebep ve saiki belli olmayan soyut beyanlar niteliğinde olduğu, kadına bu kusurun da yüklenmesinin hatalı olduğu, böylelikle Almanya'ya döndükten sonra kadının Almanya'ya gidebilmesi için girişimde bulunmayan erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu sonucuna ulaşılması gerektiği, gerçekleşen kusur durumu nazara alınarak erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, İlk Derece Mahkemesince kadın yararına hükmolunan bağımsız önlem nafakasına her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına hükmedilmiş ise de kadının aşamalarda nafakaya artış talebinde bulunmaması nedeniyle talepten daha fazlasına karar verilmesinin hatalı olduğu, mahkemece kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu yönde bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalı-davacı kadının erkeğin kabul edilen boşanma davası ve kusur tespiti yönünden, davacı-davalı erkeğin ise birleşen davada nafakaya uygulanan artış yönünden yaptığı istinaf itirazlarının kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle tarafların kusurlarına ilişkin gerekçenin yukarıda belirtilen şekilde düzeltilmesine, erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, kadının yararına 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, birleşen dava yönünden kadının önlem nafakası davasının kısmen kabulüyle kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL önlem nafakası ödenmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davada kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının düşük olduğunu, erkeğin yurt dışından emekli olup yabancı para üzerinden maaş aldığını, kadının çalışmadığını ve maddî zorluklar çektiğini ileri sürerek asıl davada kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açılan ve reddine karar verilen boşanma davasında kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden davalı-davacı kadın vekiline yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.