"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/768 E., 2023/965 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/668 E., 2022/56 K.
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak sosyal inceleme raporu alınmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, boşanma davasında ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verildiğini, davalının ortak çocuğu görmeye hiç gelmediğini, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını, hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediğini, ortak çocuğun davalıyı tanımadığını, davalının okula gittiğini ancak çocuk tanımadığından korktuğunu ve psikolojisinin bozulduğunu belirterek davalının ortak çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, davacının çocuğuna babasının öldüğünü söylediğini, bu, çocukta travma yarattığını,müvekkilinin birkaç kez çocuğunu görmeye gittiğini, ancak karşı tarafın kavga çıkardığından çocuğu göremediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin12.09.2019 tarih ve 2018/87 Esas, 2019/549 Karar sayılı kararı ile dosya kapsamı, taraf beyanları, tanık beyanları, toplanan deliller incelendiğinde, davalının ortak çocukla görüşmeye gitmemesinin şahsi ilişkinin kaldırılmasına neden olamayacağı, davalının çocuğu görüşmeye gittiğinde taraflar arasında kavga olduğundan çocuğunu görmeye gidemediği anlaşıldığından çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece delilleri değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünü, Mahkeme kararının toplanan deliller ve duruşmalara aykırı olarak tesis edildiğini, idrak çağındaki çocuğun hakim tarafından dinlenmesi taleplerinin dikkate alınmadan karar verildiğini, yerel mahkeme kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddi
yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 10.11.2020 tarih ve 2019/1670 Esas, 2020/902 Karar sayılı kararı ile dosya üzerinde yapılan incelemede, her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davanın reddine karar verilmiş ise de, idrak çağında olan davaya konu küçüğün pedagog bilirkişi eşliğinde bizzat mahkeme huzurunda dinlenip şahsi ilişki konusundaki görüşünün sorulmadığı, 3 kez aynı sosyal çalışmacı bilirkişiden sosyal inceleme raporu alındığı, raporlar arasında çelişki bulunduğu dikkate alınmadan eksik inceleme ile karar verildiği, raporlar arasındaki çelişki dikkate alınarak psikolog, pedagog ve sosyal hizmet uzmanı bilirkişilerden oluşacak üçlü heyetten rapor alınması gerektiği gözetilmeden davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırılık oluşturduğu belirtilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen eksiklikler doğrultusunda işlem yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama ile belirtilen eksikliklerin dikkate alındığı ve ortak çocuk 18.05.2021 tarihli duruşmada dinlenilerek görüş ve tercihi alındığı, söz konusu beyanında babasının kendisine kötü bir davranışının olmadığını, kendisini arayıp sormaması nedeniyle kendisini sevmediğini ifade ettiğini, yine kaldırma kararı uyarınca sosyal inceleme raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla rapor tarihinde üç adli destek görevlisinden oluşan heyet vasıtasıyla 14.06.2021 tarihli sosyal inceleme raporu alındığı ve söz konusu raporda ''çocuk ile davalı babanın arasındaki ilişkinin tamamiyle kesilmesi yerine danışmanlık tedbiri alınarak yeniden düzenlenmeye çalışılmasının daha uygun olacağı” tespitine yer verildiği, yapılan incelemede ortak çocuğun babasının kendisi ile ilgilenmediği ve terk ettiği düşüncesinin hakim olduğu, bu nedenle babaya karşı tepki duyduğu, 18.05.2021 tarihli duruşmadaki beyanında babasının kendisine kötü davranmadığını ifade ettiği, babanın ortak çocuğa yönelik kötü davranmasından kaynaklanan bir durumun olmadığı, bu durumun ve ortak çocuğun tepkisel yaklaşımının çocuk ile babanın birbirleri ile görüşme sayısı ve sıklığının zamanla artırılması ile giderilebileceği, 14.06.2021 tarihli sosyal inceleme heyet raporundaki tespitlerin de bu yaklaşımı desteklediği, baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkinin tamamiyle kaldırılmasının çocuğun zihnindeki baba figürünün oluşmasına zarar verebileceği ve bu durumun çocuğun üstün yararına olmadığı gibi babanın babalık duygularını da zedeleyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı babanın ortak çocuk ile yıllardır görüşmediğini, davanın reddine karar verilmesinin çocuğun üstün yararına aykırı olduğunu belirterek, davanın reddi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararıyla; tarafların boşanması sonucu velâyeti davacı anneye verilen çocuğun yaşı, toplanan deliller, uzmanlar tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporları dikkate alındığında baba ile çocuk arasında kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırmasını gerektirecek bir durumun kanıtlanmadığı anlaşıldığından, yerel mahkemece kararda yazılı nedenlerle davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; uzman raporunun eksik ve çelişkili olduğu, eksik inceleme ile verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması ya da sınırlandırılmasını gerektirir olguların iddia ve ispat edilip edilmediği, davanın reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 323 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.