Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7850 E. 2024/3908 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan geçimsizliğin varlığı, kusur durumu ve boşanmaya bağlı fer'ilerin miktarı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların kararın bozulması için yeterli olmadığı değerlendirilerek, istinaf mahkemesinin davalı erkeğin istinaf başvurusunu esastan reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1856 E., 2023/849 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırklareli Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/335 E., 2022/467 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların erkeğin kök ailesi ile aynı binada altlı üstlü oturduklarını, erkeğin kök ailesinin evliliğe müdahalesine erkeğin karşı çıkmadığını, ilgisiz davrandığını, bağımsız konut temin etmediğini, kadının rahatsızlığıyla ilgilenmediğini, bu süreçte kadını yalnız bıraktığını, hakaret ettiğini, evden kovduğunu, gece eve gelmediğini, evlilik birliğinin erkeğin kusurlu hareketleri neticesinde temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, ziynet eşyalarına ilişkin dava hakkının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe dava dilekçesi 23.08.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı erkek vekili tarafından 06.09.2021 tarihinde süre uzatım talebinde bulunulmuştur. Bu taleple ilgili olarak mahkemece, cevap süresinin bitiminden itibaren işlemeye başlamak üzere iki haftalık ek süre verilmiş olmasına rağmen davalı erkek vekili tarafından davaya süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eşine ve çocuğuna karşı ilgisiz olduğu, eşi ve çocuğuyla vakit geçirmediği, ailesiyle birlikte sosyal aktivitelerde bulunmadığı, kadına ve çocuğa karşı sorumluluklarını yerine getirmediği, kadının rahatsızlığında ona destek olmadığı, aksine alaycı bir tavır sergilediği, bu durumun kadın tarafından dile getirilmiş olmasına rağmen erkeğin ilgisiz tavırlarını sürdürdüğü, tedavi sürecinde yanında olmadığı ve evliliğin devamı için çaba göstermeyerek kadının evden ayrılmasın sebep olduğu, tarafların bu olaydan sonra ayrı yaşamaya başladığı ve bir daha bir araya gelmediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, geçimsizliğin meydana gelmesinde erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının düzenli ve sürekli geliri olması nedeniyle tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, ziynet alacağına ilişkin dava hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dileçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının tüm yönlerden hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya süresinde cevap dilekçesi sunulmuş olmasına rağmen tanıklarının dinlenmemesinin hukuka aykırı olduğunu, savunma hakkının kısıtlandığını, kadın tanıklarının görgüye dayalı olmayan beyanlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, kadının ve ortak çocuğun evden kendi rızaları ile ayrıldıklarını, erkeğe yüklenen kusurların eski tarihli olaylar olması nedeniyle af kapsamında kaldığını ileri sürerek kararın tüm yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, kadın yararına tazminat ödenmesine ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği ile tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.