Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7861 E. 2024/1273 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma nedeniyle aile konutu olma niteliği sona eren taşınmaza ilişkin aile konutu şerhi konulması ve ipotek kaldırılması taleplerinin konusuz kalıp kalmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma ile aile konutu olma niteliği sona eren taşınmaza ilişkin aile konutu şerhi ve ipotek kaldırılması taleplerinin konusuz kaldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ve istinaf mahkemesinin kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/227 E., 2023/483 K.

DAVA TARİHİ : 13.11.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1374 E., 2022/1051 K.

Taraflar arasındaki aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket tarafından davacının eşi Mehmet adına kayıtlı, aile konutu olarak kullanılan ve "... Türkoba Mh., 116 ada ve 3 parselde kayıtlı, 181 nolu MA1 tipi dubleks mesken" vasıflı bağımsız bölüme davalı şirket yararına davacının rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini, taşınmaz kaydında her ne kadar aile konutu şerhi bulunmamakta ise de şirketin bu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını bilebilecek durumda olduğunu iddia ederek belirtilen taşınmazın kaydına aile konutu şerhi konulmasına ve davalı şirket yararına tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davacının davayı eşine yöneltmediğini ve taraf teşkilinin sağlanmadığını, taşınmaz üzerinde birinci dereceden 01.06.2010 tarih ve 10794 yevmiye no ile 1.000.000,00 TL değerinde ipotek tesis edildiğini, ipoteğin tesis edilmesinden dava tarihine kadar 10 yıl geçtiğini, taşınmaz üstünde birçok haciz işlemi yapıldığını, taşınmazın aile konutu olmadığını, davacının amacının davalı şirketin alacağını tahsil etmesini engellemek olduğunu ve ipotek işleminin yapıldığı tarihte tapuda aile konutu şerhi bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Dahili davalı vekili dava dilekçesine cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ve dahili davalı ...'in boşandıkları, boşanma kararının 05.04.2021 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybetmesi sebebiyle davanın konusuz kaldığı; tarafların adres geçmişleri, tanık beyanları, keşif sırasında davacı kadının konutta kalmaya devam ettiğinin gözlemlenmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde taşınmazın davanın açılış tarihi itibariyle aile konutu olduğu ve davacının dava açmakta haklı olması sebebiyle yargılama giderlerinin davalı şirket ve dahili davalıya yüklenmesi gerektiği gerekçesi ile; konusuz kalan davacının talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına ipoteğin kaldırılması davası için dahili davalıdan ve davalı şirketten ortaken ve müteselsilen tahsil edilmek üzere 5.100,00 TL ve aile konutu şerhi konulması davası için dahili davalıdan tahsil edilmek üzere 5.100,00 TL vekâlet ücretine ve yargılama giderlerinin davalı şirket ve dahili davalıya yükletilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ipotek tesisi anında aile konutu olan taşınmaz için davacının rızasının alınmadığının mahkemenin de kabulünde olduğunu ve evlilik sona ermiş olsa dahi eksik işlemin geçerli hale gelmeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının aile konutu konulması ve ipoteğin kaldırılması talebinin konusuz kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.