Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7873 E. 2024/6154 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğin eşinin maddi ihtiyaçlarını karşılamamasının manevi tazminat gerekçesi olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin eşinin maddi ihtiyaçlarını karşılamamasının, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı ve manevi tazminat koşullarını oluşturmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin manevi tazminata hükmeden kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/788 E., 2023/969 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine

İLK DERECE MAHKEMESİ: KDZ.Ereğli 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/334 E., 2022/32 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin aşırı cimri davrandığını, eve kimsenin gelip gitmesini istemediğini, müşterek evin yaşanabilir şartlara sahip olmadığını, "banyonun ışığını çok yaktın, sifonu çektin" gibi sebeplerle hakaret edip evden kovduğunu, bir patates dahi kalsa eve gıda malzemesi, deterjan vs almadığını, çay demlemenin dahi yasak olduğunu, erkeğin kişisel temizliğine dikkat etmediğini, devamlı olarak müvekkilini aldatabileceği vurgusunu yaptığını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına ve aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, faizi ile 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının iddialarının haksız olduğunu, davacının ilgisiz davrandığını, evliliğin üzerine yüklediği kadınlık görevini yerine getirmediğini, "paran yoktu niçin evlendin" söylemlerine maruz kaldığını, kadının sürekli aşağıladığını, davacının düzenli çalıştığını belirterek davacının boşanma talebinin kabulüne, maddî manevî tazminat ve nafaka taleplerinin reddine, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının maddî anlamda ihtiyaçlarını karşılamadığı, tam kusurlu davranışlarıyla birliğin sarsılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın lehine aylık 350,00 TL tedbir, 450,00 TL yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî, tazminata, kişilik haklarına saldırı bulunmadığından kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama giderlerinin yanlış hesaplandığını, erkeğin eylemlerinin süreklilik arzettiğini belirterek reddedilen manevî tazminat, maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarı ve yargılama giderleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının düşük olduğu, ayrıca İlk Derece Mahkemesince tespit edilen kusurlu eylemin kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu ve manevî tazminatın koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm tesisine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren faizi ile 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadının kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarı ile kabul edilen manevî tazminat ve miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince, "hastalıkla ilgilenmeme, eve gelen misafirlere kötü davranma, evin tamiri ile ilgilenmeme" vakıalarının af kapsamında kaldığı, "iletişimi kısıtlama vakıasının" ise ispatlanmadığı, dolayısıyla bu vakıaların kusur belirlemesinde hükme esas alınmadığı, buna karşılık "davalı erkeğin eşinin maddî olarak ihtiyaçlarını karşılamamak suretiyle ekonomik şiddet uyguladığı" ve bu suretle tam kusurlu olduğu kabul edilerek boşanma kararı verildiği anlaşılmıştır. Davacı kadının kusura yönelik istinafı Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş, kadın yararına bu kusura bağlı olarak manevî tazminata hükmedilmiş, maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının ise az olduğu gerekçesiyle artırılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.

3.Boşanma sebebiyle manevî tazminata hükmedilebilmesi için, boşanmaya sebebiyet veren vakıaların tazminat talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıması zorunludur. Davalı erkeğin kabul edilen ve kesinleşen "maddî anlamda eşinin ihtiyaçlarını karşılamama" şeklindeki kusurlu davranışı davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımamaktadır. 4721 sayılı Kanunun 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası koşulları kadın yararına oluşmamıştır. O halde, davacı kadının manevî tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen manevî tazminat yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.