"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/276 E., 2023/462 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kadın lehine artırılarak iştirak nafakası ve tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin içine kapanık yapıda olduğunu, sosyal ortamlara girmediğini, eşine ve çocuğa ilgisiz olduğunu, çocuğun bakımı ile ilgilenmediğini, maddî sorumlulukları yerine getirmediğini, en son çocuğun doğum gününe katılmadığını, eşini her fırsatta kovduğunu, yatağı ayırdığını, eve aldığı yiyecekleri ayırıp kendi yediğini, erkeğin ailesinin çocuğun doğum gününe gelmemesi üzerine kadının erkeğin babasını aradığında sinkaflı şekilde kovulduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının ailesinin baskı ve aşağılamalarına sessiz kaldığını, erkeği sürekli kovduğunu, çocuğa babasına hakaret etmesini söylediğini, gelirini ailesine harcadığını, çevreye çocuk sahibi olamamalarının erkekten kaynaklandığını söylediğini, yatağını ayırdığını, yemek yapmadığını, sosyal medya ortamında eşini rencide ettiğini, erkeğin ailesini eve istemediğini, en son eşyaları alarak evi terk ettiğini iddia ederek; davanın reddine, boşanma kararı verilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile erkek lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin kadını sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı, ortak çocuğun ihtiyaçlarını yeterince karşılayamadığı, kadına ve çocuğa soğuk davrandığı, eşini evden kovduğu ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocuğun yaşı, uzman raporu dikkate alınarak ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile şartları oluştuğundan 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınıp kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tarafların vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ortak çocuk lehine hükmedilen nafakalar ile kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle, kararın bu yönlerden kaldırılarak talebi gibi hüküm kurulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların boşanmalarını gerektirecek geçimsizlik bulunmadığı gerekçesi ile, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarı yönünden, davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemiz 24.01.2023 tarihli bozma ilamıyla tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu ve tarafların kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına sair temyiz itirazlarının reddiyle bozma kapsamı dışında kalan yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyulmakla tarafların ortak çocuğu lehine karar tarihinden itibaren her ay işletilecek şekilde 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 55.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; tanığın bilgi görgü sahibi olmadığını ve davacıdan duyduklarını aktardığını, iddiaların delili olmadığını, kadının erkeğin hayatını fazlaca mazbut bulduğunu ve evlilikten sıkıldığını ve eksik inceleme yapılarak tanıkların bir kısmının dinlenmediğini belirterek kusur belirlemesi, eksik ve hatalı inceleme, nafaka ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un, 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.