Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7887 E. 2023/5209 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin bozmaya uygun kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, temyiz itirazlarının reddiyle karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/964 E., 2023/1171 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadının reddedilen tazminat talepleri yönlerden bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun tespitine ve kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; davalının, başka şahısların yanında müvekkiline yüksek sesle konuştuğunu, konuşmalarını abarttığını, bu konuşmalarında müvekkilini başka erkeklerle kıyasladığını, müvekkilinin ailesine ve eltilerine para yedirmekle suçladığını, tarafların 2020 yılında Türkiye'de aile ziyaretindeyken davalının, müvekkiline nedensiz yere "yollarımızı ayıralım, seni kabul edemiyorum" dediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davacının ilgisiz olduğunu, son dönemlerde müvekkilini beğenmediğini ve küçümsediğini, savunarak davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.06.2022 tarihli ve 2021/238 Esas, 2022/511 Karar sayılı kararı ile; dinlenen tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre; davalının boşanmak istemediği, davalının davacıyı başka erkeklerle kıyasladığına ilişkin tanıkların net beyanları olmadığı gibi, davacının eşini tatile götürmek istemediği ve izinlerinin tamamını kendi ailesiyle geçirdiği, davalı kadının da buna tepki olarak "onun kocası gezdiriyor, yemeğe götürüyor" şeklinde konuşmasının olağan olduğu, yine davalının son ana kadar tüp bebek tedavisi gördüğü, tedavi sürecinde davacının davalıyla ilgilenmediği, tedavi başarısız olunca davalının Almanya'ya dönmek istediği, ancak davacının davalıya bilet almayıp "bileti kardeşin alsın, onun yanına git" dediği, davalının eşini sevdiğini, boşanmak istemediğini beyan ederek davacıya atfettiği kusurları affettiği, davacının ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dair davalının az da olsa kusurunun varlığını yasal delillerle ispatlanamadığı, her ne kadar tanık Güleser davalının "ben annemin zoruyla duruyordum, sevemedim" dediğini beyan etmiş ise de, bu hususa dilekçeler aşamasında dayanılmadığından kadına kusur olarak yüklenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2022 tarihli ve 2022/1787 Esas, 2022/1866 Karar sayılı kararıyla; "tarafların 2006 yılında evlendikleri, kardeş çocukları olan tarafların istemeden ailelerinin talebi üzerine bu evliliği yaptıkları ancak ilerleyen yıllarda çocukları da olmayınca sürekli tartıştıkları ve geçinemedikleri, yurt dışında yaşayan tarafların ayrı ayrı Türkiye'ye izne geldiklerini, aile ziyaretleri sırasında kadının eşini başka erkeklerin karısına davranışlarını örnek vererek daha çok gezdirmediğinden yakındığı, yine kadının yollarını ayıracaklarını, o yoluna ben yoluma tarzında konuşmalar yaptığı, erkeğin, kardeşlerine para vermesine kızan kadının onlara para yedirdiğini ileri sürdüğü, tüp bebek tedavisine rağmen çocukları olmayınca eşler arasındaki evliliğin temelden sarsıldığı, tartışmaların büyüdüğü, erkeğin oturum aldıktan sonra başka arayışlar içerisine girdiği, erkeğin oturum izni aldıktan sonra eşine davranışlarını değiştirdiği, onunla izinlerde Türkiye'ye gelmediği, eşine zaman ayırmadığı, kadının ise eşinin parasını yedirdiğini ileri sürdüğü, eşinden devamlı şikayet ettiği başkaları ile kıyasladığı, herkes yoluna diyerek eşinden boşanacağını söylediği, tarafların eşit kusurlu oldukları" gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, davalı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 24.01.2023 tarihli ve 2022/9806 Esas, 2023/427 Karar sayılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesince taraflara yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı erkeğin ağır, davalı kadının az kusurlu olduğu, hal böyle iken Mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmelerinin doğru görülmediği; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde kadının tazminat taleplerinin reddi doğru görülmediği gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden bozulmasına, davalı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmasına, erkeğin oturum izni aldıktan sonra eşine davranışlarını değiştirdiği, onunla izinlerde Türkiye'ye gelmediği, eşine zaman ayırmadığı, kadının ise eşinin parasını yedirdiğini ileri sürdüğü, eşinden devamlı şikayet ettiği başkaları ile kıyasladığı, herkes yoluna diyerek eşinden boşanacağını söylediği, yaşanan kusurlu davranışlar ile olayların birbirine sebebiyet vermesi, akışı birlikte değerlendirildiğinde erkeğin ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu oldukları, kusur durumları bu şekilde kesinleştiği, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, kadın lehine hakkaniyet ilkesi gereğince 100.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili; eşi tarafından defalarca kez sevilmediği konusunda baskıya uğrayan ve sürekli olarak başka erkekler ile kıyaslanan müvekkil olsa da davalı kadın hakkında fahiş miktarda tazminata hükmedildiğini ileri sürerek; kusur belirlemesi ve kadın için hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili; müvekkilimin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak hiç bir kusuru bulunmadığını, davacının öncelikle boşanma davasının reddi gerektiği, öte yandan kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının da düşük olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası ve tazminatların miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın için hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.