Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7917 E. 2023/4754 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın daha önce nafakayı az bularak bozduğu karar üzerine mahkemece hükmedilen yeni yoksulluk nafakası miktarının davacı kadının ilk dava talebini aşması nedeniyle, davanın genişletilmesi yasağına uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Yoksulluk nafakası miktarının, Yargıtay’ın bozma ilamına rağmen, davacı kadının ilk dava dilekçesindeki talebini aşması ve bozma sonrası tahkikat yapılmaksızın ve ıslah talebinde de bulunulmaksızın, talep miktarının artırılmasının davanın genişletilmesi anlamına gelmesi ve bu durumun 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesinin 1. fıkrasına aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/579 E., 2023/643 K.

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının yoksulluk ve iştirak nafakası yönlerinden ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile ortak çocuk yararına iştirak nafakası ve kadın yararına yoksulluk nafakası yönlerinden yeniden karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tamamen kusurlu olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,000 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, bozma sonrasında yapılan yargılamada çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası, kadın için aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakası talep ettikleri bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve cevaba cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddialarının hukuki dayanaktan yoksun ve soyut iddialar olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacının tamamen kusurlu olduğunu belirterek eşi ve çocuklarını sevdiğini ve boşanmak istemediğini, boşanma kararından önce ayrı yaşama yönünde karar alınmasının istediklerini beyanla, davacının davasının reddine, aksi halde ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine ve nafaka ile tazminat istemlerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 17.09.2020 tarihli ve 2019/284 Esas, 2020/474 Karar sayılı kararıyla davacının tarafların Manisa Merkeze taşınmaları sonrasında, davalının Manisa'daki evine gidip gelmemeye başladığı, daha çok ailesinin köyünde vakit geçirmeye başladığı, sık sık alkol aldığı, davalının babasının kirazlığında işci olarak çalışan .... isimli kadınla arasında yakınlık olduğu, bu kadınla davalı arasındaki whatsapp görüşmelerini gördüğü, yazışma içeriklerinden, davalının güven sarsıcı hareketlerde bulunduğunun tespit edildiği, davalının tam kusuru nedeniyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir, 600,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehin aylık 300,00 TL tedbir, 350,00 TL yoksulluk nafakası ile boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, davacı kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönlerinden, davalı erkek vekili, davanın kabülü, boşanma hükmü, kusur belirlemesi, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, davacı kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 10.10.2022 tarih 2020/1688 Esas, 2022/1623 Karar sayılı kararı ile; incelenen Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, tedbir ve iştirak nafakası, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden, davalı erkek vekili, davanın kabülü, boşanma hükmü, kusur belirlemesi, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin17.05.2023 tarihli kararı ile; davacı kadın tarafından dosyaya sunulan Whatsapp kayıtlarının hukuka uygun olarak elde edildiği ispat edilememiş ise de, dosya kapsamı ve tanık beyanlarına göre davalı erkeğin yine de tam kusurlu olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ve yine tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyeti davacı anneye bırakılan ortak çocuklar ... ve ...'in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin tüm davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulü, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, tarafların ortak çocukları 28.03.2003 doğumlu ... reşit olduğundan bu çocuk yönünden iştirak nafakası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların ortak çocukları 31.01.2016 doğumlu ... Karadağ lehine aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın eksik ve hatalı olduğunu, nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olmadığını, maddî durumunun bunları ödemek için yetersiz kaldığını, hükmolunan nafakalar karşı tarafı zenginleştirmeye yönelik olmaması gerektiğini, mahkemece karşı tarafın çalışmalarına ilişkin SGK dökümlerinin getirtilmediği eksik araştırma ile karar verildiğini, kadının çalıştığı ve nafaka alamayacağını belirterek; kararı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasında kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu ve özellikle iştirak nafakasında talebin artırılmasının iddianın genişletilmesi niteliğinde olmadığı ve mahkemece resen de hükmedilebileceği dikkate alınarak davalı vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Somut uyuşmazlıkta; davacı kadın dava dilekçesi ile yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası talebinde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesi ilk kararında kadın yararına aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasına hükmetmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Bu karar, taraf vekillerinin temyiz talebi ile Dairece yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesi ile bozulmuş, İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyulmak sureti ile kadın yararına aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Davacı kadının dilekçeler aşamasında aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası talebinde bulunduğu, bozma sonrasında tahkikat işlemi olmaksızın ıslah talebinde bulunulamayacağı gibi talebin bozma sonrası artırılmasının iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu ve talepten fazlasına hükmedilemeyeceği dikkate alınmaksızın (6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesinin birinci fıkrası) Mahkemece aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi hatalı olup kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası miktarı yönünden BOZULMASINA,

2. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.