"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1214 E., 2023/945 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Erzurum 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/22 E., 2022/70 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve eşya alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadın tarafından açılan eşya alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı-karşı davalı erkek vekilinin istinaf dilekçesinin süre yönünden usulden reddine, davalı-karşı davacı kadın vekilinin boşanma ve fer'îlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, eşya alacağı davasına ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve kadın vekilinin temyize konu ettiği eşya alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; kadın vekilinin eşya alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı-karşı davacı kadın vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata, 2.700,00 TL değerindeki eşyanın aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığının iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının eşine karşı rahatsızlık verecek derecede kıskanç tavırlar sergilediği, bir olayda eşinin kafasına yağ şişesi vurmak suretiyle yaraladığı, başka bir olayda erkeğin ailesi üyeleri yanında eşine, kayınvalidesine ve görümcesine tokat attığı, başka bir olayda erkeğin boğazını tırnaklarıyla çizdiği, erkeğe " kavatlık yapıyor" diyerek hakaret ettiği, erkeğin ise tarafların tartıştığı bir olay sonrası kadının saçlarını çektiği, eve geldikten sonra eve gelen kadının ailesine "pislik, it konuşma" şeklinde hakaret ettiği, başka bir olayda erkeğin eşine demirle vurarak dövdüğü, başka bir olayda akrabasının kadını bayramlaşma için öpmesi sebebiyle kıskançlık göstererek dövdüğü, başka bir olayda komşudan tepsi isteme olayı sebebiyle erkeğin annesi, kardeşi ve kendisi kadını dövdüğü, bir başka olayda erkeğin eşine "anlayışsız, görgüsüz, gerizekalı, aptal" gibi kelimeler kullanarak hakaret ettiği, başka bir olayda kadının doğum sonrasında annesinin yanında saçını çekip boğazını sıktığı, başka bir olayda peynir alma tartışması sebebiyle erkeğin kadını boynundan ve omuzlarından darp ettiği, bu sebeple kadını 2 ay süre ile bel ağrısı yaşadığına ilişkin iddiaların sabit olduğu, meydana gelen olaylar sebebiyle evlilik birliğinin tarafların ortak hayatı sürdürmelerinin kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı anlaşıldığından ve meydana gelen olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının ise hafif kusurlu olduğu değerlendirildiğinden erkeğin açmış olduğu asıl davanın reddine, kadının açmış olduğu karşı davanın kabulüne karar verildiği, evlilik birliği süresince meydana gelen olaylarda kadının hakarete uğradığı, darp edildiği, bu sebeple kişilik haklarının saldırıya uğradığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur ve dereceleri, paranın alım gücü, evliliğin süresi, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak maddî ve manevî tazminata hükmedildiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü dikkate alınarak kadın ve çocuk lehine nafakaya hükmedildiği, dosya kapsamına alınan sosyal inceleme raporu ve dosyada bulunan deliller göz önüne alınarak velâyetin anneye verilmesine baba ile yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine karar verildiği gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için asıl dava tarihinden itibaren hükmedilen ayık 600,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihi itibari ile aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, hükmün kesinleşmesi ile iştirak nafakası olarak devamına, kadın kadın yararına asıl dava tarihi itibari ile hükmedilen aylık 700,00 TL tedbir nafakasının ve karar tarihi itibari ile aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, kadının eşya alacağı davasının reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2-Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle kusur belirlemesi nafaka ve tazminatların miktarı ile reddedilen eşya alacağı davası yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunun süresi içerisinde yapılmadığı, bu nedenle istinaf dilekçesinin reddine karar verildiği, davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusuna ilişkin yapılan değerlendirmede ise; hükmün usul ve yasaya uygun gerekçesi ile davacı-karşı davalı erkek vekilinin istinaf dilekçesinin reddine, davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminatların miktarı ile Bölge Adliye Mahkemesince güncel vekâlet ücretine hükmedilmemesi reddedilen eşya alacağı davası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, nafaka ve tazminatların miktarı, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin eşya alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalı-karşı davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.