Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7921 E. 2024/6158 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kusur belirleme, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının, tarafların iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek, temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/423 E., 2023/756 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine

İLK DERECE MAHKEMESİ: Eskişehir 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/975 E., 2023/74 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının gelir durumunun iyi olmasına rağmen mutfak alışverişi dışında müvekkiline hiçbir zaman para bırakmadığını, 2015 yılından sonra davalının müvekkiline kötü davranmaya, hakaret etmeye ve bazende şiddet uygulamaya başladığını ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması ve zina sebebiyle boşanmalarına, aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, davacının menzil tarikatına mensup bir kişi olduğunu, tarikat toplantılarından dönüşte eve geldiğinde müvekkili ile ilgilenmediğini, yemek yapmadığını, geç geldiğini, karanlıkta beyaz çarşaf altında saatlerce hareketsiz şekilde oturduğunu, davacının ağzına geleni söylediğini belirterek boşanmayı kabul ettiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 07.03.2022 tarihli ve 2021/433 E., 2022/350 K. sayılı kararı ile sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan ve eşine ekonomik şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 35.000,00 TL manevî tazminata, aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile 700,00 TL'ye yükseltilmesine, 700,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiş, kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 20.06.2022 tarihli kararı ile "davacının Türk Medeni Kanunu'nun 161 ve 166/1 maddeleri gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava ettiği, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği, kararın davacı tarafından da TMK 161. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmediğinden bahisle de istinaf edildiği, İlk derece mahkemesince verilen kararda kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebi (TMK m.161) hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi gereklidir. O halde ilk derece mahkemesince yapılması gereken iş, iddia, savunma ve usulüne uygun olarak toplanılan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca her iki boşanma hukuki sebebi ve ferileri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesinden ibarettir" gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, kaldırma sebebine bağlı olarak davacının sair, davalının tüm istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin zina eyleminin ispat edildiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan ve eşine ekonomik şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, 35.000,00 TL manevî tazminata, aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile 1.200,00 TL'ye yükseltilmesine, 1.200,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; manevî tazminat ve nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen manevî tazminat ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadın yararına hükmedilen manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle davacı kadının manevî tazminat ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, bu hususlarda yeniden hüküm tesisine, kadın yararına aylık 1.600,00 TL yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair, erkeğin tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur tespiti, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur tespiti, kadın lehine manevî tazminat ve yoksulluk nafakası takdirinin isabetli miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi;

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.