Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7924 E. 2024/6215 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirlenmesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına, kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/779 E., 2023/992 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 17. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/228 E., 2022/180 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına ÜFE oranında artış yapılmak üzere aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığının iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına Üfe oranında artış yapılmak üzere aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilikten bir süre sonra kadının halk arasında domuz gribi olarak tabir edilen bulaşıcı hastalığa yakalanarak uzun bir süre yatarak tedavi gördüğü ve bitkisel hayata girdiği, halen de bitkisel hayatta bulunduğu, bakıma muhtaç olup yatalak durumda bulunduğu, bakım ve gözetiminin ailesi tarafından yapıldığı, erkeğin eşi ile ilgilenmeyerek evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumluluklarını yerine getirmediği, bu durumun tanık anlatımlarıyla da sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu, yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmaları ile SGK kayıtlarından kadının malulen emekli olduğu ve aldığı maaş tutarı da göz önünde bulundurularak yasal koşullar oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin yasal koşulları oluşmayan tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin talebinin reddine, kadının boşanmakla zedelenen ekonomik menfaatleri sebebiyle uygun miktarda maddî tazminat ile erkeğin sabit olan birlik yükümlülüklerini yerine getirmemek şeklindeki kusurunun, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığından kadının manevî tazminat talebinin reddine, erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmakla, karşı boşanma davasının ve erkeğin nafaka, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verildiği gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine, erkeğin nafaka ve tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ile manevî tazminat talebi, maddî tazminatın miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu buna karşın toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadının kusurunun bulunmadığı, Mahkemece de erkeğe yüklenen, kadının hastalık sürecinde onunla ilgilenmemesi vakıasının, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerektiği, bunun yanında erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, evlilik süresi de dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminat az olduğu gerekçesi ile kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminata, davacı karşı davalı kadın vekilinin sair, davalı karşı davacı erkek vekilinin tüm istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; reddedilen yoksulluk nafakası, tazminatların miktarı, yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davası, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.