Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7925 E. 2024/6216 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur oranları, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin yerindeliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/714 E., 2023/960 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1345 E., 2022/197 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili yararına yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile ikinci cevap dilekçelerinde özetle; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığının iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, müvekkili yararına 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik birliği devam ederken erkeğin eşine sürekli küfürler ettiği, eşinin kardeşine "kardeşini de al git" diye söylediği, eşine psikolojik şiddet uyguladığı, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediği, evinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşini darp ettiği ve bu darp sebebiyle hakkında dava açıldığı, eşine küfür ve hakaretler ettiği, buna ilişkin CD çözümünün dosya arasında mevcut olduğu, kadının da ailesini evliliğe müdahil olmasına sessiz kaldığı, ailesinin etkisinde kalıp sorunlar yaşanmasına sebebiyet verdiği, her iki tarafın da bu eylem ve söylemleri ile evlilik birliğinin devam etmeyecek nitelikte temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında kişi ya da kamu yararının kalmadığı, bunda her iki tarafında kusurlu olması ile birlikte asıl ve ağır kusurlu tarafın davalı karşı davacı erkek olduğu, ortak çocuğun yaşı, annesi sevgi ve bakımına muhtaç oluşu, dosyada mevcut sosyal inceleme raporu ve çocuğun menfaati göz önüne alınarak velâyetinin annesine verildiği, velâyeti annesine verilen ortak çocuk ...'nın eğitim, barınma, beslenme ve diğer ihtiyaçları ile babanın ödeme gücü göz önüne alınarak kararın kesinleşmesi ile birlikte ortak çocuk için iştirak nafakası takdir edildiği, boşanmayla birlikte kadının boşanmış olduğu eşinin ekonomik desteğinden yoksun kalacak oluşu, yeni bir hayat kurmakta çekeceği zorluk ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözönüne alınarak kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, kadının çekmiş olduğu manevî acı ve ızdırabın kısmen telafisi ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözönüne alınarak kadının manevî tazminata yönelik talebinin kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile tazminat talepleri ile ilgili hüküm kurulmaması yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu buna karşın Mahkemece, davalı karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusur olan davalı karşı davacı erkeğin, yasal şartları oluşmayan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davalı karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı karşı davacı erkek vekilinin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.