"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/556 E., 2023/821 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yenide esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 28. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/178 E., 2021/331 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yaş farkı olduğunu, davalı kadının hakaret ettiğini, evi terk edip ailesinin yanına gittiğini, senelerdir fiilen ayrı yaşadıklarını, çocukları etkilediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, müvekkili ile çocuklar arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, daha önce de boşanma davası açtığını, davasının reddedildiğini, eşinin kendisini terk ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin halen devam ettiği tanık beyanlarında görgüye bizzat dayalı değil duyuma dayalı olarak beyan verildiği, tanıkların bazı somut bildirimlerde bulunduğu ancak bu vakaların da davacının dava dilekçesi ile isnat etmediği vakalar olduğu, böylece davacının hiç bir vakayı ispatlayamadığı, kişi kendi sorumsuz davranışları ile haklı nedenle dava açamayacağı bununla birlikte davalının boşanmayı gerektirecek az da olsa kusurunun ispatlanamadığı, davacının tam kusurlu davalının ise kusursuz olduğu, alınan SİR raporunda da anlaşılacağı üzere psikolojik destek ile evlilik birliğinde ki sorunların çözülebileceği ancak davacının kesinlikle evliliğe yanaşmadığı, evliliği kurtarma çabasında olmadığı bu nedenlerle temel hukuk ilkesi gereği hiç kimsenin kendi hukuksuzluğundan menfaat elde edemeyeceği ilkesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili; boşanma davasının kabulü gerektiği ve tedbiren kişisel ilişki kurulması gerektiği yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, davalı kadına yüklenebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, taraflar arasında erkekten kaynaklanan kusurlu davranışlar sebebiyle ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında erkeğin ileri sürdüğü vakıaları ispatlayamadığından davanın reddi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin ve evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin tamamen kusurlu olduğuna ilişkin belirlemenin isabetli olduğu, İlk Derece Mahkemesince baba ile çocuklar arasında tedbiren kişisel ilişki kurulması talebi hakkında bir hüküm tesis edilmemesinin isabetli görülmediği gerekçesi ile davacının ortak çocuklar ile baba arasında tedbiren kişisel ilişki tesis edilmemesine ilişkin istinaf itirazlarının kabulüne, ortak çocuklar ile davacı baba arasında her ayın 1. ve 3. hafta sonları cumartesi günü saat 09.00 ile pazar günü saat 17.00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 09.00 ile 3. günü 17.00 arasında, her yıl yarı yıl tatilinin ilk pazartesi günü saat 10.00 ile takip eden pazar günü saat 17.00 arasında, her yıl 1 Temmuz saat 10.00 ile 31 Temmuz saat 17.00'ye kadar Dairemiz karar tarihinden itibaren uygulanmak kaydıyla tedbiren kişisel ilişki kurulmasına, davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek; boşanma davasının kabulü gerektiği yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.