"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/760 E., 2023/981 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/588 E., 2022/16 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların geçimsiz olduğunu, 6 yıldır fiilen ayrı yaşadıklarını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı erkeğin 6 sene önce evi terk ettiğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, aşırı kıskanç olduğunu, çocuklar için DNA testi istediğini, kadına ve çocuklara şiddet uyguladığını, çalışmadığını, icra takiplerine maruz kaldıklarını, çocuğun sünnet düğününe bile katılmadığını, tehdit ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, davalı karşı davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, ... için aylık 500,00 TL, ... için aylık 700,00 TL iştirak nafakasının, faizi ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, nafakalara ÜFE oranında yıllık artış uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tanıklarının beyanlarının duyuma dayalı olduğu, davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olabilecek kusurlu bir davranışının ispat edilemediği, davacının aşırı kıskançlığı nedeniyle davalıyı bunaltması, iftira boyutunda kıskançlık göstermesi, evlilik süresinde sürekli tartışmaları, fiziki şiddet uygulaması nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçeleri ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, anne yanında kalıyor olması nedeni ile velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, dava tarihinden geçerli olmak ve duruşmada verilen tedbir nafakası mükerrer tahsil edilmemek kaydı ile; velâyeti anneye verilen çocuk için aylık 400,00 TL karar kesinleşinceye kadar tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 500,00 TL'sına çıkartılarak iştirak nafakası olarak davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, belirlenen nafakanın gelecek yıllar için kararın kesinleşmesini takip eden yıldan başlamak üzere TÜİK tarafından açıklanacak yıllık ÜFE oranında resen arttırılmasına, işi ve geliri bulunduğu gerekçesi ile davalı karşı davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 10.000,00 TL manevî, 15.000,00 TL maddî tazminatın davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı karşı davacı kadın vekili; tazminat miktarları, yoksulluk nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı karşı davalı erkek vekili; kendi davasının reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile davalı karşı davacı kadının lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf isteminin kısmen kabulüne, davalı karşı davacı kadının sair hususlardaki, davacı karşı davalı erkeğin tüm istinaf istemlerinin ise esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm kısmının 2 nci maddesinin maddî ve manevî tazminata ilişkin 22 nci paragrafının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilmesine, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 40.000,00 TL manevî tazminatın, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili; kendi davasının reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı karşı davacı kadın vekili; yoksulluk nafakasının reddi ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ve erkeğin davasının reddi kararlarının doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi kararının doğru olup olmadığı ve tazminatların miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.