"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2180 E., 2023/1051 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elbistan Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/773 E., 2022/456 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kendisini aldattığını, psikolojik ekonomik şiddet uyguladığını, evle ilgilenmediğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, hakaret ettiğini, kasten yaraladığını, saçını yaktığını ileri sürülerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 3.000,00 TL tedbir/iştirak nafakası, kadın için aylık 3.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası, 100.000,00'er TL maddî-manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davacı erkek dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sosyal medya üzerinden başka kadınlarla yazışan, hakaret eden, evle ilgilenmeyen, evin ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılamayan, kadının saçını yakarak onu kasten yaralayan erkeğin tam kusurlu olduğu, ortak çocuğun henüz 2016 doğumlu olup anne bakımına muhtaçlığının devam ettiği, kadının sürekli ve düzenli bir gelirinin olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında her ayın birinci ve üçüncü hafta sonları cumartesi günü saat 10:00'dan pazar günü saat 17.00'ye kadar, yarı yıl tatilinde 1 hafta, yaz tatilinde 1 Temmuz günü saat 10.00'dan 1 Ağustos günü saat 17.00'ye kadar bir ay süre ile, ramazan bayramanın 1. günü saat 10.00'dan 2. günü saat 17.00'a kadar, Kurban bayramında 1. günü saat 10.00'dan 2. günü akşam 17.00'a kadar kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için bağlanan aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren artırılarak aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştikten sonra aylık 400,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, iş bu nafakanın kararın kesinleşmesi ile her yıl TÜİK tarafından yayınlanan yıllık ÜFE oranında artırılmasına, kadın için takdir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren artırılarak aylık 400,00 TL tedbir nafakası ile karar kesinleştikten sonra 400,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, iş bu nafakanın kararın kesinleşmesi ile her yıl TÜİK tarafından yayınlanan yıllık ÜFE oranında artırılmasına, kadın için 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kişisel ilişki ile nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, davalının küçükbaş hayvancılık yapması, evlilik süresi, erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu bulunması, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen menfaat, nafakaların niteliği, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat, yine davacı kadın için takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı ile velâyeti anneye verilen ortak çocuk için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası miktarının az olduğu, çocuğun yaşı, anne ilgi ve sevgisine muhtaç oluşu gözetildiğinde, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin çok olduğu, yine sömestr tatili konusunda infazda karışıklığa yol açabilecek şekilde karar verilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun tazminatların ve nafakaların miktarları ile kişisel ilişki yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, iş bu nafakaların kararın kesinleşmesi ile her yıl TÜİK tarafından yayınlanan yıllık ÜFE oranında artırılmasına, kadın için 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. haftaları cumartesi günü saat 10.00' dan pazar günü saat 17.00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00 dan üçüncü günü saat 17.00'ye kadar, okulların yarı yıl tatilinin (Ocak-Şubat dönemi) ilk pazartesi günü saat 10.00’dan ikinci pazartesi günü saat 17.00’ye, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10.00’dan Temmuz ayının 10. günü saat 17.00’ye kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; düzenlenen kişisel ilişkinin ortak çocuğun anne ile kişisel ilişkileri zarar görecek şekilde olduğunu, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının düşük olduğunu, davacı ve davalının sosyal ve ekonomik durumları ve gelirleri dikkate alınarak uygun maddî ve manevî tazminat miktarlarına karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek kişisel ilişki süresi, nafaka ve tazminatların miktarları yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, nafakalar ve tazminatların miktarı ile kişisel ilişki süresi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 323 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.