"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2152 E., 2023/970 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Elbistan 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/520 E., 2022/350 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının ilgisiz olduğu, ayrı yattıklarını ve ayrı yemek yediklerini, tartıştıklarını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinden özetle; davacı ile olan evliliklerinin çekilmez bir hale gelmesi sebebiyle boşanmak istediğini, davacının isnat ettiği kusurların asılsız olduğunu, taraflar arasındaki asıl sorunun davacının eşinden kaçıtığını, erkeğin dini nikah ile aynı çatı altında başka kadınlarla hayat sürdüğünü, hakaret ve kötü sözde bulunduğunu belirterek aylık 2.000,00 TL ve ortak çocuğumuz için de aylık ayrı ayrı 1.000,00'er TL olmak üzere nafaka, 150.000,00 TL maddî tazminat ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkek ile aynı sofrada yemek yemediği, yataklarını ayırdığı, erkeğin ise başka bir kadınla imam nikahlı yaşadığı,eşine ve ortak çocuklara şiddet uyguladığı ve şiddet eylemlerinin süreklilik arz ettiği,erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davacının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesini, baba ile kişisel ilişki tesisi kurulmasına, ortak çocuk Cansu Begüm Gül için aylık 450,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk ... ve davalı kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir/iştirak/yoksulluk nafakasına, davalı lehine 20.000,00 TL maddî, 18.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili; davanın kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından davacının, başka bir kadınla birlikte imam nikahı ile yaşadığı, davalı ve ortak çocuklara şiddet uyguladığı ve şiddet eylemlerinin süreklilik arz ettiği, davalı kadının ise aynı sofrada yemek yemediği, yataklarını ayırdığı belirtilerek davalı kadının az, davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu belirtilmek sureti ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince
boşanmalarına karar verildiği, toplanan deliller ve dosya kapsamı uyarınca; tarafların ortak çocukları Buse’nin, ” Babam, anneme sürekli küfürler ve ağır hakaretler ettiği için annem gidip yanına yatmak istemezdi. Babam sürekli annemden boşanmak istiyordu.” şeklindeki beyanları uyarınca davalı kadının, erkeğin davranışları nedeni ile onunla birlikte yatmadığı, yemek yemek istemediği, bu davranışlarının, erkeğin ısrarla kadından boşanmak istediğini belirtmesine dair beyanlarına tepki mahiyetinde olduğu bu durumda davalı kadına, davacı ile birlikte yemek yemek istemediği, yataklarının ayırdığına ilişkin kusurların yüklenemeyeceği 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince
” davacının kusuru daha ağır ise davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. Buna göre boşanma kararı verebilmek için karşı tarafın az da olsa kusurlu olması gereklidir.” diye belirtilmekte olduğu tespit edilen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olan olaylarda, davalı kadına yüklenilebilecek kusur bulunmadığı, hiç kimsenin de kendi kusuru nedeni ile boşanmaya karar verilemeyeceğinden, İlk Derece Mahkemesinin tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince
tarafların boşanmalarına dair kararının hatalı olduğu gerekçesi ile davalı kadının boşanmaya ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince
boşanmalarına ilişkin kararın kaldırılarak davacının davasının reddine, kadın için aylık 2.000,00 TL, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, davacının da kusura ilişkin istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı erkek vekili; davanın reddi, nafakaların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı kadın vekili; kadın ve çocuklar lehine hükmedilen nafaka miktarı ve nafakalar için ÜFE oranında artışa karar verilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı, hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının ve talep olmadığından artış oranına karar verilmemesinin uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.