Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7955 E. 2024/7605 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1773 E., 2023/794 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/179 E., 2022/197 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı -davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerinin yerine getirmediğini, işe girerken danışmadığını, akşamları eve geç geldiğini, hakaret ettiğini, iftira attığını, çocukları babaya karşı doldurduğunu, ailesi benimsemediğini, onlara kötü davrandığını, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; uzman çavuşluktan atıldığını, ailesi ile köyde yaşamaya zorladığını, ailesinden borç aldığını ve ödemediğini, aşağıladığını, evin kirasını ödemediğini, imam nikahlı evlenirim dediğini, öldürmekle tehdit ettiğini, ailesine gelin kızınızı alın dediğini, şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini ileri sürerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 400,00 tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde, şimdilik 100,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğin ailesini kabullenmediği, eşinden habersiz ev kiraladığı; erkeğin ise, evi terk ettiği, kadına gerekirse imam nikahı ile evlenirim şeklinde sözler söylediği, ev kirasını ödemediği, kadının ailesinden aldığı borçları ödemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu; yapılan resen inceleme, uzun zamandan beri ortak çocuklara babanın bakıyor olması, uzman bilirkişi raporları, taraf beyanları, çocukların yaşı, eğitim durumu ve çocukların "üstün yararı” uyarınca gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadının tedbir ve iştirak nafaka taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, tazminatlara kesinleşmesinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, düzenli ve yerleşik bir hayat kurduğunu, velâyetin anneye verilmesinin gerektiğini, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile velâyet yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece kadının erkeğin ailesini kabullenmediği, eşinden habersiz ev kiraladığı; erkeğin ise, evi terk ettiği, kadına gerekirse imam nikahı ile evlenirim şeklinde sözler söylediği, ev kirasını ödemediği, kadının ailesinden aldığı borçları ödemediği vakıaları kusur olarak yüklenildiği; erkek tarafından dava dilekçesinde kadının kendisinden habersiz ev kiralama vakıasına dayanılmadığı, dayanılmayan vakıanın kadına kusur olarak yüklenilmesinin mümkün olmadığı, Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlara göre erkeğin yine de ağır kusur olduğu; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, boşanmaya yol açan olaylarda tarafların durumu, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu; erkeğin 08.12.2022 de işe girdiği, kadının ise yargılama sırasında işe girdiği, kadın eş için verilen tedbir nafakası yerinde olduğu, yoksulluk nafakası verilmesinin isabetsiz olduğu; çocukların baba yanında yaşadıkları, uzman raporunun kapsamı, uzman görüşü ile çocukların yüksek yararı gereğince velâyetlerinin babalarına verilmesine ilişkin kararın doğru olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ; kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata; tarafların diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat koşullarının oluşmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve tazminat miktarları ile tedbir nafakası ve miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, nafakanın kaldırılmasının hatalı olduğunu, tazminat miktarlarının az olduğunu, velâyetin anneye verilmesinin gerektiğini, tam kusurlu erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, tazminat miktarları, yoksulluk nafakası ile velâyet yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin çocukların yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi,169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden Feride'ye yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Mesut'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.