"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1742 E., 2023/765 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/300 E., 2022/159 K.
Taraflar arasındaki açılan boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafları boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağının aynen olmadığı takdirde kararda belirtilen miktarın tahsiline karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 168 inci maddesinde “aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki İlk Derece Mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; Bölge Adliye Mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu yasal düzenleme karşısında, davalı erkek vekilinin talep edilen ziynet alacağına ilişkin tefrik kararının temyizi mümkün olmadığından, davalı erkek erkek vekilinin boşanmanın eki niteliğinde olmayan ziynet alacağına yönelik tefrik kararına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilen dışında kalan diğer itirazları yönünden ve davacı kadın vekilinin tüm itirazlarına yönelik gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, evlilik birliği boyunca davacıya psikolojik ve fiziksel şiddet, hakaret uyguladığını, sorumsuzca davranışlarda bulunduğunu, kendi ailesine götürüp temizlik işlerinde zorladığını, bu sebeple çocuğunu dahi düşürdüğünü eve ekmek dahi almayarak evden ayrılmaya zorladığını, iddia ederek 6100 sayılı Kanun’un 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyaların iadesine, iadesi mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının hakaret ettiğini, sürekli ailesinin yanında vakit geçirdiğini, ailesinin etkisinde kaldığını, lüks ve pahalı eşya alma isteklerinin olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının kayınvalidesini evden kovduğu, kendi annesinin etkisinde kaldığı, erkeğin ise kadına gözünde morluklar oluşacak şekilde fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ve hakaret ettiğini, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu; davalı tanıklarının beyanlarında, ziynet eşyalarının, davacı kadının rızası ile bozdurulup düğün borçlarına, eşya borçlarına harcandığın ifade edildiği, erkek tarafından bozdurulduğunun sabit olduğu, ancak erkek tarafından altınların iade edilmemek üzere alındığının, davacı kadının tarafından ise altınları geri almamak üzere verdiğinin ispat edilemediği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince boşanma ve ziynet alacağı davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, 1 adet 22 ayar freng bağı 135 gram 29.235,00 TL, 6 adet 22 ayar bilezik toplam 120 gram 26.040,00 TL olmak üzere toplam 55.275,00 TL ziynet eşyası bedelinin tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, buna bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, ziynet alacağı davasının kabulünün hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı, İlk Derece Mahkemesince, davacı kadına kayınvalidesini evden kovduğu ve kendi annesinin etkisinde kaldığı; davalı erkeğe ise davalı erkeğin annesinin davacı kadının yatıp kalkmasına müdahale ettiği, davalı erkeğin eşine küfür ve hakaret ettiği, şiddet uyguladığı bu haliyle davacı kadının az, davalı erkeğin ise ağır kusurlu olduğunun tespiti yapılmış ise de; davalı erkek cevap dilekçesinde eşini sevdiği, boşanmak istemediğini beyan ettiği, bu haliyle davalı erkeğin davacı kadının eylemlerini affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulünün gerektiği, bu nedenle kadına kusur yüklenilmesinin hatalı olduğu; Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen erkek kusurları yanında kadının cep telefonunu birden fazla kırdığı ve kadının iletişimini engellemek istediğinin ispatlandığı, bu kusurların davalı erkeğe kusur olarak yüklenmesinin gerektiği; boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat, kadının çalışmadığı ve boşanma ile yoksulluğa düşeceği dikkate alındığında, davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının az olduğu; kadının ziynet alacağına yönelik davasının bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine ve istinaf itirazlarının tefrik edilen dosya üzerinden değerlendirilmesinin gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadının kusurunun olmadığının tespitine, kararın kesinleşmesinden itibaren kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata; davalı erkeğin tüm, davacı kadının diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, ziynetlerin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen kusurlara göre hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının miktarlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkeğin ziynet alacağı davasının tefrikine dair karara yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davacı kadının tüm, davalı erkeğin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.