Logo

2. Hukuk Dairesi2023/796 E. 2023/3824 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/995 E., 2022/2238 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/699 E., 2020/146 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, asıl davanın ise reddine karar verilmiştir.

Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... erkek dava dilekçesinde; taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... erkek vekili ıslah dilekçesiyle özetle; evlilik birliğinin kadının kusurlu hareketleri neticesinde temelinden sarsıldığını, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, tarafların evliliğin ilk günlerinden itibaren fikir ve mizaç olarak uyuşmadıklarını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

3.... erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının dini bir cemaate mensup olduğunu, erkek üzerinde baskı kurduğunu, aşırı kıskanç yapıda olduğunu, ortak konuttan kovduğunu, hakaret ettiğini, aşağıladığını ileri sürerek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın usulüne uygun tebligata rağmen süresinde davaya cevap vermemiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet uyguladığını, daha iyi iş imkanları olduğunu söyleyerek ...ye taşındığını, kadının ve ortak çocukları yanında götürmediğini, ancak Bursada'da evi olduğunu, ortak konuta yakın bir ev tutarak bu evde başka bir kadınla birliktelik yaşadığını, kadının kullandığı cep telefonunun erkek tarafından kapatıldığını ve kadının SGK kaydının erkek tarafından sonlandırıldığını, eşine ve çocuklarına ilgisiz davrandığını, giderlerini karşılamadığını, hakaret ettiğini, kadını aşağıladığını böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklardan her biri için aylık 1.000,00 TL, kadın yararına da aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, bu nafakaların iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, tarafların fiilen ayrı yaşamaya başlamasından sonra B.A. isimli bir kadın ile duygusal birlikteliğinin olduğu böylece evlilik birliğinin gerektirdiği sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadının ise boşanmaya neden olacak nitelikte bir kusurunun dosya kapsamında ispat edilemediği, bu hususa ilişkin tanık beyanlarının soyut nitelikte olduğu, nihayetinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının birleşen davasının kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin sosyal inceleme raporundaki tespitler ve babanın bu konuda bir talebi olmayışı nedeniyle anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklardan her biri yararına aylık ayrı ayrı 750,00 TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL tedbir, devamında aynı miktar üzerinden iştirak nafakası takdirine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin davasının ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının birleşen boşanma davasının kabulü, erkeğin asıl davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile bunların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının erkeğe namaz kılması konusunda baskı uyguladığını, mezhepsel farklılıklardan dolayı kadının sorun çıkardığını, erkeği rencide ettiğini, aşırı kıskanç yapıda olduğunu, bu kusurların tanık beyanlarıyla ispatlanmasına rağmen mahkemece dikkate alınmadığını, başka bir kadınla birlikteliği olduğu hususunun gerçeği yansıtmadığını, bu konuda kadının baskıları nedeniyle tanıkların ifade verdiğini, erkeğin maddî durumunun hükmedilen nafaka ve tazminatları karşılayabilecek yeterlilikte olmadığını ileri sürerek kadının kabul edilen birleşen boşanma davası, asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar ve bunların miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, birleşen davanın kabulü ile asıl davanın reddine ilişkin şartların oluşup oluşmadığı, kadın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakalar ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlara ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ile oluşmuş ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.