Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7970 E. 2024/556 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarı ile çocuk yararına iştirak nafakası ve kadın yararına yoksulluk nafakası miktarlarının uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkeleri gözetilerek, maddi ve manevi tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının düşük olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu hususlar bakımından bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1144 E., 2023/781 K.

DAVA TARİHİ : 09.03.2021-30.03.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kars Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/93 E., 2022/102 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, kadının ziynet eşyası alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine, kadının ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kadını hakaretler ve aşağılayıcı sözler ile evden kovduğunu, kadının ailesini arayarak "şerefsiz kızınızı alın, kapıya attım" dediğini, kadını dövmeye kalkıştığını, kadına sehpa fırlattığını ve sehpanın çocuklardan birine denk geldiğini, kadın evden gitmeyince erkeğin 20 Ocak'ta evden ayrıldığını, taraflar arasındaki tartışmanın erkeğin ailesinin bulunduğu apartmanda yaşama isteğinden kaynaklandığını, erkeğin olağan zamanlarda da günlerce annesinin evinde kaldığını, evini ve çocukları ihmal ettiğini, evin ihtiyaçlarını gidermediğini, evden ayrıldıktan sonra da evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 1.000,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 30.000,00TL maddî ve 30.000,00TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin erkekten tahsiline, mal rejimine, ortak konutun ve konuttaki eşyaların kadın ve çocuklara tahsisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. ... kadın vekili ıslah dilekçesinde; dava dilekçesini kısmen ıslah ederek boşanmaya neden olan kusur yönünden yeni vakıa ileri sürdüklerini, erkeğin yeğeni ile olan samimiyetine ilişkin fotoğrafların dava açıldıktan sonra ele geçirildiğini, sunulan fotoğraflardan bir kısmının boşanma davası açıldıktan sonra sosyal medyada paylaşıldığını belirterek dava dilekçesinde yer alan taleplerinin kabulüne, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.700,00TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, nafakalara her yıl TUİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artış yapılmasına, kadın yararına 100.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının hiçbir şeyden memnun olmadığını, ağır hakaretler ile erkeği evden kovduğunu, evlilik süresi içinde kadının başkalarının evliliklerine özendiğini, erkeğin fikirlerine önem vermediğini, erkeğin ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, öfke kontrolünün olmadığını, evliliğin başında erkeğin annesi ile birlikte yaşamayı kabul etmesine rağmen daha sonra erkeğin annesinden rahatsız olduğunu, ev hanımı olmasına rağmen üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, ev işlerinin erkeğin annesi tarafından yapıldığını, annesi ile anlaşamayınca erkeğin annesini ayrı bir eve yerleştirdiğini, kadının buna rağmen mutlu olmadığını, erkeğin ailesinden birinin eve gelip gitmesini istemediğini, kadının kendine ve çocuklara yetecek kadar yemek yaptığını, akşam erkek eve geldiğinde kahvaltılık yediğini, erkeğin kıyafetlerini yıkamadığını, ütü yapmadığını, düğünde erkeğe takılan takıların erkeğe verilmesi gerektiğini belirterek karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesine cevap dilekçesinde ise belirtilen iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin yeğeni ile olan fotoğraflarının normal bir durum olduğunu, erkeğin diğer yeğenleri ile de samimiyetinin bulunduğunu, dava dilekçesinde bu hususun ileri sürülmediğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğin aile bireyleri ile problem yaşadığı, onlara karşı olumsuz davranışlar sergilediği ve görüşmek istemediği, ev hanımı olmasına rağmen eşini cezalandırmak için bir süre evde yemek yapmadığı; erkeğin ise kadını evden kovmak istediği, kadının ailesini arayarak kadını evden atacağını söylediği, kadına aşağılama ve hakaret içeren sözler söylediği, evin maddî ihtiyaçlarını bir süre karşılamadığı, mevcut kusur durumuna göre erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadının ıslah dilekçesi ekinde sunduğu fotoğrafların bir kısmının dava tarihinden sonraya ait olduğu, bu fotoğrafların bizzat kadın tarafından çekildiğinin tanık beyanları ile ispatlandığı, erkeğin başka yeğenleri ile de samimi olduğuna ilişkin başka fotoğraflar sunduğu anlaşılmakla ıslah dilekçesindeki vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenmediği gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye bırakılmasına, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 650,00 TL tedbir ve iştirak nafakalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, iştirak ve yoksulluk nafakalarının her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, ortak konutun ve konutta bulunan eşyaların boşanma kararı kesinleşinceye kadar kadına tahsisine, kadının ziynet eşyası alacağı davasının ispatlanamadığından reddine, kadının mal rejimi tasfiyesi talebi yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, erkek tarafından usulüne uygun olarak açılmış bir ziynet eşyası alacağı davası bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı, ziynet eşyası alacağının reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle ... kadının ziynet eşyası alacağına ilişkin davanın tefrikine, tarafların boşanma davalarına yönelik istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurunun bulunmadığını, karşı tarafın tanık beyanlarının çelişkili ve taraflı olduğunu, ıslah dilekçesine itibar edilmesi gerektiğini, hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarının düşük olduğunu, ortak çocuklar ve kadın yararına hükmedilen nafaka miktarlarının da erkeğin ekonomik durumuna göre düşük olduğunu belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflara yüklenen kusurların dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalar ile ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Somut uyuşmazlıkta, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

4.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyeti anneye verilen ortak çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakaları ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Yukarıda (2), (3) ve (4) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesi kararının iştirak nafakaları ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

3.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere ... kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.