"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1637 E., 2023/951 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Şanlıurfa 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/335 E., 2022/106 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının psikolojik baskı uyguladığını, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ailesine sürekli para gönderdiğini, erkeğe hakaret ettiğini, evin giderlerine katkıda bulunmadığını, kadının ailesinin erkeğe hakaret edip küçümsediklerini, kadının müşterek evi terk ettiğini, evden ayrılırken yanında ziynet eşyalarını götürdüğünü, iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin annesinin evlilik birliğine müdahale ettiğini ve erkeğin bunu onayladığını, erkeğin annesine sebepsiz yere maddî yardım yaptığını ve para gönderdiğini, sürekli küfürlü konuştuğunu, psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin kendi boğazına bıçak dayadığını, aşağıladığını ve küçük düşürdüğünü, tehditte bulunduğunu, öfke kontrolü problemi olduğunu, düğünde takılan ziynet eşyalarını evden ayrılırken almadığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 1 Adet inci set,1 Adet altın set, 2 metrelik altın zincir,1 adet tabutlu altın bileklik, 5 adet altın bilezik, 3 adet burma bilezik, 1 adet yarım, 7 adet çeyrek cumhuriyet altını ve 600 TL paranın aynen iadesine mümkün değilse bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı vekili 30.06.2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 115.340,00 TL arttırarak toplam 116.040,00 TL olarak ıslah ettiklerini. ıslah edilen miktarın da dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte erkekten tahsilini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının tarafınca kendisine ait olduğu kabul edilen mesajlaşma içeriklerinde erkeğin kendisini maaşsız kabul etmesi gerektiğini beyan ettiği, böylelikle müşterek evin geçimine maddî katkı sağlamayarak evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmediği, erkeğin kadına "salak, geri zekalı" gibi şeyler söyleyerek hakaret ettiği, erkeğin annesinin tarafların evliliklerine müdahale ettiği ve erkeğin de annesinin müdahaleleri doğrultusunda kadına baskı yaparak duygusal şiddet uyguladığı, erkeğin kadına " seni de aileni de bitiririm, çocuğu sana göstermem" diyerek tehdit ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin daha fazla kusurlu olduğu, kadın S.G.'nin beyanında tarafların ortak kararı ve rızası doğrultusunda takıların bir kısmının bozularak tarafların ortak giderlerine harcandığının beyan edildiği ve kadının kendisine ait olduğunu kabul ettiği taraflar arasında geçen mesajlaşma içereklerinde de kadının takıları sattığını beyan ettiği, bu haliyle kadının ziynet davasını ispat edemediği gerekçesi ile ziynet alacağı davasının reddine, karşılıklı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında her ayın ilk ve üçüncü Cumartesi günü sabah saat 09:00 dan Pazar günü akşam saat:17:00 ye kadar, dini bayramların ikinci günlerinde ortak çocuğun doğum günlerinde ve babalar gününde sabah saat 09:00 dan aynı gün akşam saat:17:00 ye kadar, her yıl Ağustos ayının 1. Günü sabah saat:09:00 dan Ağustos ayının 10. Günü akşam saat 17:00 ye kadar, her yıl sömestr tatilinin 1. Günü sabah saat:09:00 dan sömestr tatilinin 7. Günü akşam saat:17:00 ye kadar kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için bağlanan aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL'ye arttırılmasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin manevî tazminat isteminin reddine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu beyan ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar, velâyet ve reddedilen manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan mesajlaşmaların fiili ayrılıktan sonraki döneme ait olduğunu, kişisel ilişki hususunda uzman raporunda yatılı olmadan bir şekilde sağlanmasının çocuğun yararına olacağının bildirildiğini, rapora uygun karar verilmediğini, ziynetler yönünden Mahkemece mesaj kayıtlarının da sadece belli bir kısmının incelemeye alınmış olduğunu, kayıtlardan açıkça görüldüğü üzere altınların bozdurulan kısmı karşılığında erkeğin bankaya olan borçlarının ödendiğini beyan ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminat miktarları ile iştirak nafakası miktarı, kişisel ilişki ve reddedilen ziynet alacağı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, asıl boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminat miktarları ile iştirak nafakası miktarı, kişisel ilişki ve reddedilen ziynet alacağı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkek ve kadın yararına maddî ve manevî tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, asıl boşanma davasının kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarları ile çocuk yararına kabul edilen iştirak nafakası miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, ziynet alacağı davasının ispat edilip edilmediği, ziynet alacağı davasının kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin kapsam ve süre itibariyle ortak çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddesi,182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, iştirak nafakası ile maddî tazminat miktarları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının, iştirak nafakası miktarı ile maddî tazminat miktarı yönlerinden davalı-karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA,
3.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.