"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2552 E., 2023/1313 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ceylanpınar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/312 E., 2021/824 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davacının evlilik süresince kötü muamele gördüğünü, davalının cinsel yönden iktidarsız olduğunu, bunun davacıdan gizlendiğini, bu nedenle cinsel birleşmenin gerçekleştirilemediğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî tazminata, gerdanlık, 4 çeyrek altın, 1 büyük altın ve 1 çift küpe bedelinin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; başlık parası ödeyerek evlendiklerini, bir arada kaldıkları toplam sürenin sadece 40 gün kadar olduğunu, davacının en son Mayıs 2018 ayında Uşak'ı terk ettiğini ve bir daha da dönmediğini, kadının birliktelik sırasında da iki kez evden uzun sürelerle ayrıldığıı, sık sık bağırarak intihar edeceğini beyan ettiğini, huzursuzluk çıkardığını, eşi ile hiçbir şekilde bir araya gelmediğini, davalı ile karı koca olmadığını, aynı yatağa girmediğini, çevreden alınan duyumlara göre davacı kadının bir başkası ile evlendiğini, hatta hamile kaldığını öğrendiğini, Urfa'ya ilk gittiğinde ziynetlerini yanında götürdüğünü ve bir daha da getirmediğini, davacının davalıya ve çevresine hakaret ettiğini, davalıyı istemediğini söylediğini ve tehdit ettiğini, evini terk ettiğini iddia ederek, davanın reddine aksi halde 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile talimat yoluyla alınan sağlık raporunda davalının cinsel birlikteliğe mani olacak psikiyatrik ve tıbbi bozukluk saptanmadığının bildirildiği, davacı tarafın davalı tarafça kendisine kötü muamele yapıldığı iddiasına ilişkin yeterli ve somut delil bulunmadığı, davacı tanıklarının beyanlarının davacı taraftan duydukları, davacının anlattıklarıyla sınırlı olduğunun ve görgüye dayalı olmadığının anlaşıldığı, davacının iddialarını ispata yarar başkaca delil sunmadığı, böylece davacının davasını ispat edemediği gerekçesi ile açılan boşanma davasının reddine , ispatlanamadığından ziynet alacağı isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanları ile ispatlanan boşanma davası ile ziynet alacağı taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, boşanma davasının ve ziynet alacağı davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, boşanma davasının ve ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlikte erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği, boşanma davasının ve ziynet alacağı davasının reddinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 226 ıncı maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Erkeğe ait Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 08.03.2021 tarihli Sağlık Kurulu raporu incelendiğinde, davalı erkekte cinsel birlikteliğe mani tıbbi ve psikolojik bozukluk saptanmadığı, davalı erkeğin sınırda mental kapasitede olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, davalı erkeğin vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği, diğer bir ifadesi ile dava ve taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünden bir araştırma ve inceleme yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Buna göre Mahkemece yapılacak iş; davalı erkeğin tam teşekküllü eğitim ve araştırma hastanesine sevki ile 4721 sayılı Kanun'un 405 inci ve 6100 sayılı Kanun'un 56ncı maddeleri uyarınca vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse 4721 sayılı Kanun'un 462 nci maddesinin sekizinci bendi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibarettir. Bu husus gözönünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
3.Bozma sebebine göre davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.