"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2352 E., 2023/1043 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/194 E., 2022/430 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların kadının önceki evliliğinden doğmuş olan 3 çocuğu ile birlikte yaşadıklarını, davalı erkeğin başka kadınlarla görüşmeye devam ettiğini, davalının evin ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, eşine ve eşinin önceki evliliğinden doğmuş olan çocuklarına sürekli kötü davrandığını, ağır sözler söylediğini, davalının kişisel temizliğine dikkat etmediğini, ev mahremini başkaları ile paylaştığını, davalının, davacı ile evlenmeden önce oturmuş olduğu evdeki tüm eşyalarını sattırdığını, davalının, eşine evde yemek yerken ''az yiyin'' diyerek tepki gösterdiğini, evde buz dolabında bulunan yiyecek içecekleri dahi kontrol ettiğini ve sık sık ne olduğu konusunda hesap sorduğunu, konutu terke zorladığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davalı eşin evlilik gayesinin sadece maddî menfaat teminine yönelik olduğunu, ortak konutu planladığı şekilde terk ettiğini, kadının erkeğe ortak konutun satılması ve kendisine bir ev alınması konusunda ve borçlarını ödemesi konusunda baskı yaptığını, kadının erkeği hor görerek dışladığını, kadının ailevi yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ortak konutun temizliğini yapmadığını, kadının birlikte uyumadığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, erkeği istemediğini söylediğini iddia ederek, karşı boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evliliğin ilk aylarından sonra kadının önceki evliliğinden olan çocuklarını sorun etmeye başladığı, kadının çocuklarının evde kendisini güvende hissetmediği, erkeğin güven vermediği, erkeğin eşinin ve evin maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı, ''az yeyin çok yemeyin'' dediği, kadına ''ayağı bebek mezarlığı gibi a.ı çapıtlı'' dediği, bu şekilde ağır sözler söylediği, erkeğin kişisel temizliğine dikkat etmediği, erkeğin bu kusurlu davranışları yanında kadının da; kocasına ''evi sat bu mahalleyi sevmiyorum'' dediği, erkeğin de evi satmadığı, bu nedenle kadının da ortak haneyi terk ederek gittiği, odasını da ayırdığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 9.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, dilekçelerde yer almayan vakıaların hükme esas alındığını belirterek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, kadın yararına kabul edilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, kadın yararına kabul edilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları, reddedilen tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının boşanma davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının usul ve kanuna uygun olup olmadığı, erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.