Logo

2. Hukuk Dairesi2023/798 E. 2023/3815 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/541 E., 2022/2379 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/2 E., 2020/739 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına karşı hakaretlerde ve fiili saldırılarda bulunduğunu, evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu görev ve sorumlulukları yerine getirmediğini, kardeşlerinin etkisi altında kaldığını, onların borçlarını ödeyerek ekonomik şiddet uyguladığını, sinkaflı sözler söylediğini, erkeğin rahatsızlığı nedeniyle hastanede tedavi gördükten sonra taburcu olması üzerine ortak konuta gelerek kişisel eşyalarını toplayarak kardeşlerinin daha iyi bakacağını söyleyerek ortak haneyi terk ettiğini ve kök ailesinin yaşadığı yer olan ...'ya gittiğini, sonrasında evlilik birliği içerisinde alınan arabayı kadından habersiz devrettiğini, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklardan her biri yararına 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine, ayrıca kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının evliliklerinin ilk gününden itibaren sürekli evde huzursuzluk çıkardığını, erkeği ve erkeğin ailesini evde istemediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, yemek yapmadığını, ortak çocukların beslenmesinin yetersiz kaldığını, düşük ağırlıkta olduklarını, erkeğin kilosunun ise evliliğin başından itibaren çok azaldığını, erkeğin yetersiz beslenme ve stres nedeniyle ameliyat olduğunu, ameliyatının ilk günü kadının yanında refakatçi kaldığını, sonraki günler hastaneye dahi uğramadığını, yedinci günün sonunda babasıyla hastaneye gelen kadının kavga çıkardığını, hakaret ettiğini, erkeğin ablasına da hakaret ettiğini, erkeğin taburcu olacağı gün kadının babasından kendisini hastaneden almasını istediğini, erkeğin bu talebinin olumsuz karşılandığını, kadının ortak konutta istemediğini, bunun üzerine erkeğin kendisini ziyarete gelen kardeşiyle beraber ablasının ...'da bulunan evine gittiğini böylece taraflar arasındaki evliliğin kadının kusurlu hareketleri neticesinde temelinden sarsıldığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının eşinin tedavisi ile ilgilenmediği, eşine ve eşinin kız kardeşine hakaret ettiği, eşinin ailesini ortak konutta istemediği, erkeğin ise eşinin bilgisi dışında arabayı devrettiği, kardeşine para verdiği, böylece evliliği birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, ortak çocuklardan İrem yararına 300,00 TL tedbir, 750 TL iştirak nafakası, Eren yararına 300,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakası takdirine, kadın yararına dava tarihinden itibaren hükmedilen 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 600,00 TL'ye yükseltilmesine, kadının yasal koşulları oluşmayan yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir nafakaları ile iştirak nafakalarının miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu, kazancının büyük bölümünü kardeşine verdiğini, evin geçimiyle ilgilenmediğini, fiziksel şiddet uyguladığını belirterek erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında karşılıklı olarak görülen boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, karşı davanın kabulü ile kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.