"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1613 E., 2022/1620 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/543 E., 2021/258 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 05.07.2021 tarihli ek kararı ile istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin 05.07.2021 tarihli ek kararının ortadan kaldırılmasına, davanın kabulüne ilişkin Mahkeme kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1995 yılında evlendiğini ve iki ortak çocuklarının olduğunu, davalının evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evin, müvekkilinin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, sosyal hiçbir ortama birlikte katılmadığını, müvekkiline karşı "Kendini bulunmaz hint kumaşı mı sanıyorsun", "Siz böyle yaşamaya layıksınız, böyle yaşamaya mecbursunuz, size bu bile çok" şeklinde sözler söylediğini, baskı yaptığını ve psikolojik şiddet uyguladığını, davalının müvekkili ile yaşadığı tartışmalarda, müvekkiline karşı beğenmiyorsan çocukları da alıp gidebileceğini söylediğini, yaşanan tüm bu olaylar ve davalının davranışları nedeniyle müvekkilinin, çocukları ile birlikte 11.05.2018 tarihinde ortak konuttan ayrıldığını, bu tarihten itibaren tarafların ayrı yaşadığını, birbirleri ile hiçbir iletişimlerinin kalmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 21.04.2021 tarih ve 2020/543 Esas, 2021/258 Karar sayılı kararı ile; davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığı, ailesi ile sosyal ortamlarda vakit geçirmediği, düğün, cenaze gibi sosyal etkinliklerde eşini ve ailesini yalnız bıraktığı, bu suretle davalının evin ve çocukların ihtiyaçlarını yeterli derecede sağlamayarak davacıya ekonomik şiddet uyguladığı, davacıyı sosyal ortamlarda yalnız bırakarak sosyal şiddet uyguladığı, buna göre boşanmaya sebebiyet veren eylemlerde davalının tam kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili, davacı ile kalan ve tanık olarak dinlenen ortak çocukların beyanlarının gerçek ve objektif olmadığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu ve tanık beyanından başka bir delil bulunmadığını, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla, hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
3.İlk Derece Mahkemesinin 05.07.2021 tarih ve 2020/543 Esas, 2021/258 Karar sayılı ek kararı ile; davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesi ile istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, gerekçeli kararın 05.06.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, istinaf süresinin son günü hafta sonuna denk geldiği için 21.06.2021 günü istinaf harçlarının ödendiğini, istinaf dilekçesinin ise UYAP sistem ara yüz hatası vermesi nedeniyle yüklenemediğini, 22.06.2022 günü dilekçenin yüklenebildiğini, elektronik imza incelemesi ile bu hususun görüleceğini, sistem hatası nedeniyle bir kusurlarının bulunmadığını ve istinaf başvurularının süresinde olduğundan İlk Derece Mahkemesinin ek kararının kaldırılması ve istinaf başvurularının incelenmesi gerektiğini, davacı ile kalan ve tanık olarak dinlenen ortak çocukların beyanlarının gerçek ve objektif olmadığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu ve tanık beyanından başka bir delilinin bulunmadığını, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla; istinaf başvurusunun süreden reddine ilişkin ek karar, boşanma davasının kabulü, boşanma hükmü ve kusur belirlemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı vekilinin ek karara yönelik istinaf talebinde yasal istinaf süresinin 21.06.2021 tarihinde dolduğunu, belirtilen tarihte harç tutarının UYAP ortamından ödendiğini, yine gerekçeli istinaf dilekçesini de UYAP sistemine yüklemeye çalıştığını, ancak sistemdeki hata yüzünden dilekçenin yüklenme işleminin 22.06.2021 tarihine sarktığını beyan ettiği, davalı vekili tarafından ibraz edilen belgelerden de bu durumun anlaşıldığı, mevcut durumda istinaf başvurusunun süresi içerisinde yapıldığının kabulünün gerektiği gerekçesi ile, davalı vekilinin ek karara yönelik yaptığı istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın kabulüne dair gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile, davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, davacı ile kalan ve tanık olarak dinlenen ortak çocukların beyanlarının gerçek ve objektif olmadığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu ve tanık beyanından başka bir delil bulunmadığını, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 127 nci ve 129 uncu maddesi, 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.