"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1552 E., 2023/718 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/31 E., 2020/201 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, ortak reşit iki çocukları olduğunu, evlilikleri boyunca tarafların anlaşmakta sıkıntı yaşadıklarını, çocukları için evlilik birliğini sürdürmeye gayret ettiklerini, şiddetli geçimsizlik nedeni ile ayrı yaşama kararı aldıklarını, resmi olarak olmasa da on yıldır ayrı yaşadıklarını, müvekkilinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, çocukları ve davalının her türlü ihtiyaçlarını karşıladığını, maaş kartını davalıya bıraktığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, davalı erkeğin başka kadınla ilişkisi ve fotoğrafları ortaya çıkınca üst katta oturan erkeğin ailesinin evinde erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulayıp 06.07.2018 tarihinde evi terk ettiğini, fiziksel şiddet uygularken "seni öldüreceğim, beni herkese rezil ettin" diye bıçak çektiğini, birlikte olduğu S.Ç'nin eşi ile 14.01.2019 tarihinde anlaşmalı boşandığını, aynı gün erkek tarafından bu boşanma davasının açıldığını, ... isimli kadını kaçırdığı için kadının kocasının şikayetçi olduğunu, sonrasında kadının rıza ile gittiğini söylemesi nedeniyle kocasının şikayetten vazgeçtiğini ve takipsizlik kararı verildiğini, davacı erkeğin halen bu kadınla yaşadığını, davalı kadına erkeğin ailesinin maddî destek verdiğini belirterek davanın reddine, çocuklar için 600,00'er TL tedbir/iştirak nafakası, davalı kadın için aylık 600,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davacı erkekten alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı erkeğin başka bir kadınla aynı evde yaşadığının ve davacı erkeğin başka bir kadınla birlikteliği olduğunun sabit olduğu, tarafların ayrı yaşamaya başlamalarında davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı kadının kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine, davalı lehine hükmolunan aylık 400,00 TL, ortak çocuk 2004 doğumlu ... lehine hükmolunan aylık 400,00 TL, 2013 doğumlu ... lehine hükmolunan aylık 400,00 TL tedbir nafakalarının kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1- Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin evliliği devam ettirmek istemediğini, evlilikte davalının kusurlu olduğunu, davanın reddi kararının hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2- Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararı usul ve esasa ,Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına uygunluk taşımaması nedeniyle hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tanığı ...'ın tarafların evinden sürekli kavga ve tartışma sesleri geldiği, tarafları uyardığında sürekli davalı kadının davacı erkeğe salak dediğine ilişkin tanıklık beyanı dikkate alınarak kadının erkeğe yönelik hakaret eylemini işlediği sabit olduğu halde kadına kusur verilmemesinin doğru görülmediği,erkeğin ise, eşini başka kadınla aldattığı, gayri resmi bir birliktelik yaşadığı, evini terk ettiği, eşine şiddet uyguladığı, bıçak çektiği, şiddetli geçimsizliğe sebebiyet verecek söz ve davranışlarda bulunduğu, kavga ve tartışma çıkardığı boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkek ağır kusurlu, davalı kadının hafif kusurlu olduğu, davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin doğru görülmediği, anlaşılmakla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı kadın için aylık 400,00 TL, çocuk ... için aylık 400,00 TL, dava tarihinden reşit olduğu 26.04.2022 tarihine kadar geçerli olmak üzere çocuk ... için aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, ... 26.04.2022 tarihinde yargılama sırasında reşit olmakla velâyet, kişisel ilişki, iştirak nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, 23.06.2013 doğumlu ...'ın velâyetinin davalı anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında düzenli ve yatılı kişisel ilişki kurulmasına, ... için aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1-Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın tümü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti,delillerin takdirinde hata edilip edilmediği nafakalar, tazminatlar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi. 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.