"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/918 E., 2023/1074 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/480 E., 2021/232 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadının dava ile vekilinin cevaba cevap dilekçelerinde; davalının annesinin evliliğe müdahale ettiğini, her olaya ve alınan her karara karıştığını, davalının, evi ve eşi ile ilgilenmediğini, ev eşyalarını müvekkiline haber dahi vermeden Manisa'ya ailesinin yanına taşıdığını, ortak çocuğun doğumuna dahi gelmediğini, müvekkiline sözlü ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkilin kardeşinin yanında "Kahpe " şeklinde söylediğini, her tartışmada müvekkiline "Annenin evine git" şeklinde, müvekkilinin annesini de arayarak "Kızınızı alın götürün" şeklinde söylediğini, davalı ve annesinin müvekkilini istemediğini ve sürekli ortak evden kovduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, cevaba cevap dilekçesinde ayrıca ziynet eşyalarının iadesine, aksi halde şimdilik 35.000,00 TL sinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkeğin cevap ile vekilinin ikinci cevap dilekçelerinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, davacının sözlü ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkilinin ailesini sevmediğini, çok muhatap olmak istemediğini söylediğini, davacıya kendi ailesinin boşanma davası açması için baskı yaptığını, müvekkilinin hastalığında yalnız bıraktığını ve ilgilenmediğini, daha sonra tarafların Manisa'da yeniden ortak bir ev kurarak barıştıklarını, fakat davacının benzer eylemlerinin devam ettiğini, ortak çocukla ilgilenmediğini, müvekkilinin engeli ile dalga geçtiğini ve hakaret ettiğini, en son ortak evi terk ettiğini, ancak müvekkilinin eşini çok sevdiğini ve boşanmak istemediğini beyanla davanın ve davacının tüm taleplerinin reddine, ortak çocuğun geçici velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacının, evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları yüzünden temelinden sarsıldığı yönündeki iddiasının sabit olmadığı, davacının cevaba cevap dilekçesinde ziynet alacağı talebinde bulunulmuş ise de dava dilekçesinde bu yönde bir talebin bulunmadığı, bu talebin usulüne uygun olarak açılmış bir dava niteliğinde bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine, ortak çocuk lehine 300,00 TL tedbir nafakasına, talep bulunmadığından davacı lehine tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, davacının ziynet alacağı talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi ve tüm talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, tarafların davacının hamilelik sürecinde ayrı yaşamaya başlamalarına rağmen ortak çocuğun doğumundan sonra barışarak Manisa'da ortak hayatı yeniden kurdukları, bu nedenle İstanbul'da yaşadıkları olaylara ilişkin maddî vakıaların eskiye dayalı olması ve bu olaylar sonrası tarafların tekrar bir araya gelmeleri ve evlilik birliğini devam ettirmeleri nedeniyle bu maddî vakıaların affedildiği veya hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerektiği, bir kısım maddî vakıalara ilişkin dinlenen tanık beyanlarının ise soyut ve çelişkili olduğundan hükme esas alınamayacağı, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararında usul ve esas yönlerinden bir isabetsizlik veya yanlışlık bulunmadığı gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, ziynet alacağı açısından taraflar yönünden kesin olarak karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi ve boşanmanın fer'isi talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı ve davacı kadının boşanmanın fer'isi talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.