Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8029 E. 2024/6315 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, hükmedilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının azlığı ile kadının mehir alacağı talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, mehir alacağına ilişkin temyiz talebinin ise miktardan redden kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve nafaka miktarları yönünden bozulmasına, mehir alacağı yönünden temyiz talebinin reddine, kararın diğer kısımlarının ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1590 E., 2023/639 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 14. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/9 E., 2021/1130 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve mehir alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin karşı davasının reddine, kadının asıl davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü;

Dosya içeriğine göre davacı-davalı kadın vekilinin temyize konu mehir alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı-davalı kadın vekilinin mehir alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; kadının 29.07.2018 tarihinde telefonuna gelen mesajlarla erkeğin ... isimli kişi ile ilişkisi olduğunu öğrendiğini, yine erkek ile ...'in mesajlarını da gördüğünü, kadının bunun üzerine evden ayrıldığını, 20 gün ailesinin yanında kaldıktan sonra erkeğin kadını olanları konuşmak için eve getirdiğini, aralarında tartışmaların olduğunu, erkeğin çalıştığı işi bıraktığını ancak sürekli dışarıda olduğunu, kadın bu durumdan rahatsız olduğunu bildirince kadına bağırıp çağırdığını, en son 19.12.2018 tarihinde çıkan tartışmada kadını evden kovduğunu, boşanma konusunda baskı yaptığını, kadını evden kovduktan sonra ... ile ilişkisini kanıtlayan fotoğrafları kadına gönderdiğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanı her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata, mehir alacağı davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiş olup ıslah dilekçesi ile de 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi, kabul edilmemesi halinde 162 nci maddesi ve bunun da kabul edilmemesi halinde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının belirttiği ... isimli kişinin erkeğe platonik ilgi beslediğini, kıskançlık nedeniyle bu durumun gerçekleştiğini, zinanın söz konusu olmadığını, kadının evden gitmesinden sonra tekrar eve döndüğünü, birlikte yaşamın devam ettiğini, zinayı kabul anlamına gelmemekle birlikte ortak yaşama davam etme nedeniyle af söz konusu olduğunu, daha sonra çıkan bir tartışma nedeniyle kadının evi terk ettiğini, bu süreç içinde tarafların düğüne, kahvaltıya, cenazeye birlikte katıldıklarını belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin zinasının sabit olduğu ve tam kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, kadının mehir senedine dayalı alacak davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı, reddedilen mehir alacağı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; zina eyleminin gerçekleştiğine dair kesin ve somut hiç delil bulunmadığını, kadının öğrendiğini iddia ettiği tarihten itibaren tarafların birlikte yaşadığını, af nedeniyle erkeğe kusur yüklenemeyeceğini, kadının çalışıyor olduğunu, hükmedilen nafaka ve tazminatların haksız olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını belirterek karşı davanın reddi, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, eksik ve hatalı inceleme, hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının tazminatların ve nafakaların miktarına ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına 40.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 45.000,00 TL maddî ve 45.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarı, mehir alacağı talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak karşı davanın reddi, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, eksik ve hatalı inceleme, hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşı davanın reddi, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, eksik ve hatalı inceleme, hükmedilen nafaka ve tazminatlar ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 161 inci, 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. O hâlde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen toptan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı-davalı kadın vekilinin mehir alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî, manevî tazminat ile toptan yoksulluk nafakasının miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

3.Davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Recep'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Beste'ye geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.