Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8036 E. 2024/6300 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanımasının ardından, yerel mahkemede görülen boşanma davası için yargılamanın iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında devam eden boşanma davasında, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi davasının kesinleşmesinin, yerel mahkemede görülmekte olan boşanma davasında 6100 sayılı HMK'nın 375/ğ ve ı bentleri kapsamında yargılamanın iadesi sebebi oluşturmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/147 E., 2023/745 K.

KARAR: Yargılamanın iadesi talebinin reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ: Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesi

SAYISI: 2015/912 E., 2020/895 K.

Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı yargılamanın iadesini talep eden vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Yargılamanın iadesini talep eden davalı erkek vekili yargılamanın iadesine ilişkin dava dilekçesinde özetle; yargılamanın devamı sürecinde tarafların İsviçre Valains Kantonu Herens ve Conthey Mahkemesinin C1 17 111 sayılı 30.05.2018 tarih, 27.06.2018 kesinleşme tarihli ilam ile boşandıklarını, yabancı mahkeme ilamına ilişkin tenfiz davasının bekletici mesele yapılması taleplerinin ilk derece mahkemesince 14.03.2019 tarihli celsede reddedildiğini, kararın tanıma-tenfizi yönünden Türkeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/179 Esasında açılan davanın yetkisizlik ile Küçükçekmece 6. Aile Mahkemesine tevzi olunduğunu, İlk Derece Mahkemesince reddedilen hükme karşı istinaf kanun yolu başvurusu neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 10.10.2022 tarih, 2020/56 Esas, 2022/1523 Karar sayılı ilamı ile tanıma-tenfiz talebinin kabulüne dair kararın 14.11.2022 tarihinde kesinleştiğini, karara esas alınan bir hükmün kesinleşmiş başka bir kararla ortadan kalktığını, yabancı mahkeme ilamının kesin hüküm veya kesin delil etkisinin yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceğinden yargılamanın iadesi şartlarının oluştuğunu belirterek yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile konusu kalmayan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, hükmedilen tedbir nafakasının dava tarihi olan 16.11.2015 tarihinden yabancı Mahkeme ilamının kesinleştiği 27.06.2018 tarihine kadar uygulanmasına, şartları oluşmayan tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesini istemiş, duruşmada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 375 inci maddesinin (ğ) bendi uyarınca karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması nedeniyle yargılamanın iadesini talep ettiklerini belirtmiştir.

II. CEVAP

Talep edilen (asıl davada davacı) kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; talebin hukuka aykırı olduğundan bahisle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III.BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında görülmekte olan boşanma ve ziynet davasında İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı yararına 36.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, ispatlanamayan ziynet eşyası eşyası isteminin reddine yönelik karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması sonrasında Bölge Adliye Mahkemesince 17.11.2021 tarih, 2021/519 Esas, 2021/1710 Karar sayılı ilamı ile davacının maddî-manevî tazminata yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile kadın yararına 50.000,00'er TL maddî-manevî tazminata, kadının diğer, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verildiğini, kararın davalı tarafından temyizi sonrasında Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 27.04.2022 tarih, 2022/1781-4018 E-K sayılı ilamı ile hüküm onanarak 27.04.2022 tarihinde kesinleştiğini, davalı vekili 6100 sayılı Kanun'un 375 inci maddesinin (ğ) bendi uyarınca karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması nedeniyle yargılamanın iadesini talep ettiğini, her iki dosyada davanın tarafı olan davalının yargılama sürecinde haberi olduğu halde bu hususu taraflar arasında görülen boşanma ve ziynet alacağı davasında istinaf ve temyiz konusu yapmadığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 10.10.2022 tarih, 2020/56 Esas, 2022/1523 Karar sayılı ilamı ile davalı erkeğin açtığı davada yabancı Mahkemece hükmedilen boşanma ilamının tanıma ve tenfizine hükmedildiği halde taraflar arasında görülen kadının açtığı boşanma ve ziynet alacağı davasında Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesinin 2015/912 Esas, 2020/895 Karar sayılı ilam ile kadının boşanma davasının kabulü ile kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına, boşanmanın fer'î niteliğinde maddî-manevî tazminata hükmedilip Dairece kadın yararına hükmedilen maddî-manevî tazminatın artırıldığını, belirtilen davalarda tarafların davacı-davalı sıfatının ve hüküm sonuçlarının da farklı olduğunu, yargılamanın iadesini talep edenin iddia ettiği gibi 6100 sayılı Kanun'un 375 inci maddesinin (ğ) bendi bağlamında karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kaldırılmadığını, dolayısıyla yargılamanın iadesi koşulları oluşmadığını belirterek yerinde görülmeyen talebin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde yargılamanın iadesinin talep eden vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Yargılamanın iadesinin talep eden erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, 6100 sayılı Kanun'un 375 inci maddesinin (ğ) bendi karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması ve (ı) bendi bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması uyarınca yargılamanın iadesi talebinin kabulü şartları mevcut olmakla talebin reddine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yargılamanın iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 352 inci ve 353 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci ve 375 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup talep eden erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.