"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/318 E., 2023/902 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/350 E., 2020/698 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne tarafların boşanmalarına ve ferilerine, kadının davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının kendisini aldattığını, sadakatsiz davranışlarına tanık olduğunu, ailesinin mahkemede yalan tanıklık ederek mahkemeyi yanılttıklarını, defalarca telefonunda başka erkeklerle konuşmalarını, uygunsuz fotoğraflarını yakaladığını, kadın ve ailesinin kendisine iftira atma çabasında olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin abisi ile ortak çalıştığını ve sadece mutfak masrafını karşılayabilecek kadar bir gelir elde ettiğini, evliliğin ilk 6 ayının çok iyi geçtiğini, daha sonra davacının davalıya çalışması için baskı yaptığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, aşırı kıskançlık yaptığını, sürekli tartışma yarattığını, erkeğin telefonunda başka kadınlar ile samimi mesajlar yakaladığını, erkeğin kadının telefondan başka erkeklere yazdığını, bu durumdan karşı tarafın cevap vermesi ile haberdar olduğunu, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmemekle birlikte sürekli para istediğini, çalışmadığını, evine bakmadığını, davalıya sürekli iftiralarda bulunduğunu, fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddet uyguladığını iddia ederek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının eşini başka erkeklerle aldattığı, bu konuda telefon mesaj, resim ve yazışmaları olduğu belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata ve kadının davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuş, mahkemece eksik harçların yatırılması için muhtıra gönderilmiş, 02.02.2021 tarihinde belirtilen süre içerisinde harçların yatırılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu karara karşı istinaf talebinde bulunulmamıştır.
2. Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kadının davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, aşamalarda erkeğin davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin feragat etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının sadakatsizlik vakıasına dair toplanan delillerin hukuka aykırı olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle kadından bu kusuru çıkartılması gerektiğini, yine dosya kapsamından ve toplanan delillerden kadının kusurunun güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığının sabit olduğunu, erkeğin ise çalışmadığını ve en son eşinin telefonunu elinden zorla aldığını buna göre belirlenen ve gerçekleşen olaylarda tarafların eşit kusurlu sayılması gerektiğini belirterek kusur belirlemesini düzelttiğini, kusur durumuna göre kadının davasının kabulü gerektiğini ancak boşanmanın istinaf aşamasında kesinleştiğini belirterek istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadının boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların karşılıklı tazminat taleplerinin reddine, asıl davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin feragat nedeniyle reddine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar, davalı-davacı kadın vekilinin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi, kadının davası yönünden aleyhe hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tazminatlar, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.