Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8058 E. 2024/5900 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranları, nafaka miktarları ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı-davalı kadının emekli olması, sürekli gelirinin ve aktif taşınmazlarının bulunması sebebiyle boşanma sonucunda yoksulluğa düşmeyeceğinin anlaşılması nedeniyle, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmesi doğru görülmeyerek karar bu kısımla sınırlı olarak bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1273 E., 2023/1249 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/643 E., 2021/539 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasnın kabulüne tarafların boşanmalarına ve ferilerine, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili, tarafından kusur tespiti, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat miktarı yönlerinden, davalı-davacı erkek vekili, asıl davanın kabulü, kusur tespiti, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile müşterek konutun tahsisi yönlerinden temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-davacı erkeğin aşırı kıskanç olduğu, eşinin telefonununa izleme programı yüklediğini söylediği, eşi ile başka erkekleri yakıştırdığı, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumluluklardan kaçındığı, eşine karşı psikolojik şiddet ve baskı uyguladığı ileri sürülerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 8.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 6.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 250.000,00 TL maddî tazminata ve 1.500.000,00 TL manevî karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl dava yönünden; davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadına yönelik olarak kendisini aldattığı tarzında psikolojik şiddet ve baskı yaptığı, evlerine gelen misafir ailedeki erkekle bile eşi arasında ilişki olduğunu başkalarına anlattığı, ayrıca kadının cep telefonuna program yükleyerek nereye gittiğini takip ettiğini söylediği, ortak çocuk Otizm rahatsızlığı olduğu ve babanın çocuğun bakım ve gözetimine, maddî giderleri karşılama dışında destek vermediği tüm sorumluluğu ve bakımı eşinin üzerine yıktığı, ortak çocuğun dinlediği müziği aşağılar ve küçümser tarzında'' bu çocukta annesi gibi jazz dinliyor annesi gibi entel dantel olacak'' söylemlerde bulunduğu, bu sebeple taraflar arasında davalı-karşı davacıdan kaynaklanan geçimsizlik olduğu belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve 2.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadının kendisini aldattığı tarzında psikolojik şiddet ve baskı yaptığı, evlerine gelen misafir ailedeki erkekle bile eşi arasında ilişki olduğunu başkalarına anlattığı, kadının cep telefonuna program yükleyerek nereye gittiğini takip ettiğini söylediği, ortak çocuk Otizm rahatsızlığı olduğu ve babanın çocuğun bakım ve gözetimine, maddî giderleri karşılama dışında destek vermediği, tüm sorumluluğu ve bakımı eşinin üzerine yıktığı, ortak çocuğun dinlediği müziği aşağılar ve küçümser tarzında'' bu çocukta annesi gibi jazz dinliyor annesi gibi entel dantel olacak'' gibi söylemlerde bulunduğu belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, gerekçesi ile kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğunn velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 2.500 TL tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle aylık 6.000,00 TL'ye yükseltilerek karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı-davalı için takdir edilmiş olan aylık 3.500,00 TL tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle aylık 4.000,00 TL'ye yükseltilerek karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına için 300.000,00 TL manevî tazminat ile 250.000,00 TL maddî tazminata, müşterek konutun kadına tahsisine ilişkin tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerincr istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur tespiti, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın kabulü, kusur tespiti, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile karşı davanın ve ferilerinin reddi ve müşterek konutun tahsisi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin çocuk Kerem'in Kanada'da okul arkadaşının babası ile kadının ilişkisi olduğu yönünde yakıştırmalar yaptığı, kendisini aldattığı şeklinde söylemleri olduğu, aşırı kıskanç davrandığı, otizmli ortak çocuk Emre Kanada'da % 50 burslu bir üniversite kazandığında, erkeğin kayıt için gerekli evrak ve ödemeleri, kadının anlaşmalı boşanma protokolünü imzalaması durumunda ödeyeceği ve evrakların tamamlanacağını söylediği yine aynı şekilde ortak çocuk Kerem'in okul giderlerini de, anlaşmalı boşanma protokolü imzalandığında ödeyeceğini söylediği ve ödemediği, ödemelerde kadının ailesinin yardımcı olduğu, böylelikle erkeğin davacı-davalı kadına ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığı, kadının ise erkeğin ailesine karşı soğuk davrandığı, erkeği sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı belirtilerek erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının az da olsa kusurlu olduğu, erkeğin davasının da kabulü gerektiği ve tarafların ekonomik sosyal durumları, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına takdir edilen manevî tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk yararına dava tarihinden ergin olduğu 07.04.2023 tarihine kadar devam etmek üzere aylık 7.000,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 6.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 400.000,00 TL manevî tazmina karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur tespiti, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın kabulü, kusur tespiti, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile müşterek konutun tahsisi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları ile ortak konutun tahsisi kararı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 175 inci, 176 ncı,182 nci, 327 nci,328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı- davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesinin birinci fıkrasına göre boşanma yönünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşulu ile diğer taraftan mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir. Davacı-davalı kadının emekli olduğu, sürekli geliri bulunduğu, adına kayıtlı aktif taşınmaz ve araç kaydı bulunduğu, ekonomik ve sosyal durumu gereği boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,

2.Davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden ...'e iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.