"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/923 E., 2022/1714 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/419 E., 2021/142 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve nafaka alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince açılan asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, 166 ncı maddesi gereğince açılan boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 197 inci maddesi gereğince açılan ortak çocuk ... için açılan tedbir nafakası talebinin reddine, birleşen 197 inci maddesi gereğince açılan ... ve kadın için açılan tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından; ortak çocuk Nazlı'nın velâyetinin anneye verilmesi, tazminatların miktarları yönünden, davalı- davacı kadın vekili tarafından ise tazminatların ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakalarının miktarları yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasına ilişkin olarak verilen hüküm taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı- davacı kadın vekilinin, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yaklaşık 15 yıldır açık denizlerde çimento, su gibi gemilerde yağcı olarak çalıştığını, davalının ise ev hanımı olduğunu, müvekkilinin gemilerde çalıştığından dolayı uzun süre evde olamadığını, kadının şüpheli davranışları, müvekkile olan ilgisizliği ve ilçede çıkan dedikodulardan dolayı 29.03.2018 tarihinde aldırdığı rapor ile müvekkil ve çocuk Umut Efe Emir arasında bir ilişki olmadığının tespit edildiğini, İnebolu'da ve kendi çevresinde bu durumundan duyulmasından endişe ettiğinden ikametgahını ...'ya aldırdığını, İnebolu daki evlerinin müvekkilinin ailesi ile altlı üstlü komşu olduklarını, müvekkilinin 2 ayda bir 10 gün izne geldiğinde, kadının ortak çocukları da alarak annesinin evine veya köyüne gittiğini, müvekkilinin arayıp neden sorması üzerine davalı kadının hakaret ettiğini, hesap vermediğini, müvekkilinin kök ailesiyle anlaşamaması nedeniyle İnebolu'da çarşıda bir eve taşındıklarını, müvekkiline üst üste kredi çektirdiğini, 2017 Ocak ayında izne gelen müvekkiline hamile olduğunu söylediğini, çocuğun ultrason fotoğraflarını, görüntülerini göstermediğini, doğuma giderken bile müvekkiline haber vermediğini, müvekkiline sadece para isteyeceği zaman aradığını, evin eşyalarını kendisinden habersiz olarak taşıdığını iddia ederek ortak çocuk Nazlı ve Elif'in velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, evlilik birlikteliğinin kadının sadakatsizliği nedeni ile son bulduğunu bu nedenle zina nedenine dayalı olarak aksi halde evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini, davalı kadının kusurlu olduğundan bahisle müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
2. ... erkek vekili tarafından İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/337 Esas sayılı dosyasına sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının, para göndermediği ayrıca aylık maaşının annesine gönderdiği iddiasının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kredi borçları olduğunu, zaman zaman gemide çalıştığını, borçları karşıladıktan sonra kendisine 700,00 TL kaldığını, annesine para göndermediğini, annesinin geçim için sürekli kendisine destekte bulunduğunu, davacı- davalı kadının kötü niyetli olduğunu evi terk ederek başka bir yere taşındığını, davacı kadın tarafından talep edilen 1.400,00 TL nafakayı ödeyecek durumunun olmadığını beyan ederek davacının açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin iddialarının gerçek dışı ve asılsız olduğunu, eşinin evine çok sık gelmemesinden dolayı eşinin ailesi tarafından dışlandığını, davacı eşin kredi çektirdiği yönündeki iddialarının asılsız olduğunu, çekilen kredilerin kendi talebi üzerine değil davacı erkeğin kardeşi Erol'un ev alımına yardım için çekildiğini, davacının evde olmamasını fırsat bilen kardeşi Erol tarafından kendisinin tacize uğradığını ve bu sebeple evleri ayırdıklarını, ortak çocuk için alınan DNA raporunu kabul etmediğini, çocuğun babasının davacı olduğunu, davacının evlilik birliği boyunca çocukları ile ilgilenmediğini, çocukların tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını beyan ederek ortak çocuklardan Nazlı Karavelioğlu ve ...'nun velâyetinin tarafına verilmesini, kendisi için 600,00 TL tedbir nafakasına, müşterek üç çocuk için ise aylık ayrı ayrı 400,00 TL tedbir nafakasına, nafakalara ÜFE oranında artış uygulanmasına,, müvekkili lehine yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- davacı kadının İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/337 Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; eşinin gemide çalıştığını ve 5 aydır hiçbir şekilde maddî yardımda bulunmadığını, yaşamlarına katkı sağlamadığını, kendisini ve ortak çocukları arayıp sormadığını, oturdukları evin kira olduğunu, aylık 430,00 TL ödediğini, büyük çocuklarının ilkokul öğrencisi olduğunu, küçük çocuğun ise 2 yaşında olduğunu, eşinin 2.500,00 - 3.000,00 TL maaş aldığını, davalı erkeğin maaşını kayınvalidesine gönderdiğini, kendisi için 600,00 TL, müşterek iki çocuk için ise aylık ayrı ayrı 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
3. Davalı-davacı kadının İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/140 Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/337 Esas sayılı dosyası ile nafaka davası açtığını ancak Umut yönünden nafaka talebinin değerlendirilmeyeceği söylendiğini beyan ederek ortak çocuk Umut Efe Emir için aylık 400,00 TL nafakaya hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; küçük Umut Efe ve Küçük Elif için ... erkeğin açtığı soybağı reddi davaları için alınan ATK raporları ve küçükler yönünden mahkemece ... baba ile çocuklar arasında soybağının reddedildiğine ilişkin kararlar dikkate alındığında evlilik birliği içerisinde doğan küçüklerin, ... erkekten olmadığı dolayısıyla zina iddiasının usulünce ispatlandığı gerekçesi ile; erkeğin açtığı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, 166 ncı maddenin birinci ve ikinci fıkrası nedeni ile açılan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, sosyal inceleme raporu ve çocuğun velâyet hususundaki tercihinin çocuğun üstün menfaatine ters düşmediği dikkate alınarak, ortak çocuk Nazlı'nın velâyetinin davalı-davacı anneye verilmesine, baba ile ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuğun eğitim ve bakım masrafları için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-davacı kadının zina nedeniyle tam kusurlu olduğu mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceğinden erkek lehine 20.000,00 maddî ve kadının sadakatsizliği ile ... erkeğin kişilik hakları zarara uğradığından 25.000,00 manevî tazminata karar verilmiştir.Davalı kadının kusur durumu nedeniyle maddî manevî tazminat, yoksulluk nafakası ve davacıdan olmadığı ispatlanan çocuklar yönünden talep ettiği iştirak nafakası talebinin reddine, davacı erkeğin önlem nafakası kapsamında önlem nafakalarının iadesi talebi yönündeki talebinin önlem nafakasındaki tedbir nafakalarının yargılama esnasında tedbir mahiyetinde verildiğinden talebinin reddine, davalı- davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 197 inci maddesi gereği açılan nafaka taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle;
A.12.04.2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle: müvekkilinin adli yardımdan faydalandığını, gelirinin ve mal varlığının bulunmadığını, zaman zaman annesi ile bahçede çalışmak için gittiğini, bu nedenlerle tazminat miktarlarının azaltılmasını istemiştir.
B.24.06.2022 tarihli istinaf süresi geçtikten sonraki dilekçesinde özetle; ortak çocuk Nazlı'nın, babasının, kişisel ilişki zamanlarında onu babaannesine bıraktığını söylediğini, yatılı kalmak istemediğini, babanın ortak çocuğu hiç görmediğini, amcaları ile vakit geçirmekten sıkıldığını söylediğini, ergen olduğunu, müvekkilinin ortak çocuğun psikolojisinin bozulmasını istemediğini, babanın çocuğu 1,5 yıldır arayıp sormadığını, bu nedenlerle müşterek çocuğun pedagog tarafından dinlenilmesini ve kararın düzeltilmesini istemiştir.
2.... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocuk Nazlı'nın İlk Derece Mahkemesince dinlenilmesi gerektiğini, annenin kalabalık bir evde yaşadığını, müşterek çocuğun okula gidiş gelişinin zor olduğunu, internetin dahi çekmediğini, kaldı ki annenin kişisel ilişkide sorun çıkardığını, hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu belirterek talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuk Nazlı'nın 2009 doğumlu olduğu, ortak çocuğun anne yanında kalmasının bedeni, fikri, ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde ciddi bir delilin bulunmadığı, alınan uzman raporlarında yer aldığı üzere ortak çocuğun anne ile yaşamak istediğini, babanın şiddet eyleminden dolayı korktuğunu ifade ettiği, ortak çocuğun yaşı, üstün yararı, babanın işi gereği ortak çocukla bizzat ilgilenemeyeceğinden, velâyetinin anneye verilmesinin isabetli olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda davalı - davacı kadına atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında ... erkek yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın miktarının isabetli olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesince verilen karar usul ve esas yönünden uygun bulunduğundan tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin adli yardımdan faydalandığını, gelirinin ve mal varlığının bulunmadığını, zaman zaman annesi ile bahçede çalışmak için gittiğini, bu nedenlerle tazminat miktarlarının azaltılmasını, ortak çocuk için takdir edilen nafakanın günümüz koşullarında çok düşük kaldığını, ortak çocuk Nazlı ile baba arasında tesis edilen kişisel ilişkiye yönelik açık bir istinaf itirazı bulunmadığından değerlendirilmemesinin kamu düzenine aykırı olduğunu beyan ederek kararın bozulması için temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; ortak çocuğun müvekkil ve ailesi ile görüştürülmediğini, teslim ederken sorunlar çıkarıldığını, teslim sonrası da kurulan sınırlı kişisel ilişki saatlerinde müvekkilini ve ailesini şikayet ettiklerini, gözetlediklerini ve takip ettiklerini bu şekilde kişisel ilişkiye engel olduklarını, ortak çocuğun velâyeti değerlendirilirken çocuğun dinlenmediğini, müvekkili lehine hükmedilen tazminatların miktarının davacı kadının kusuruna nazaran çok düşük kaldığını beyan ederek kararın bozulması yönünde temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek lehine hükmedilen tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuk Nazlının velâyetinin anneye verilmesinin yerinde olup olmadığı, velâyet hakkını elinde bulunduranın velâyet görevini kötüye kullanıp kullanmadığı, velâyet hususundaki görüşlerinin alınması için ortak çocuğun dinlenip dinlenmemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 Kanun’un 4 üncü maddesinin 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 inci, 335 inci ve devamı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı kadın vekilinin ortak çocuk Nazlı yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davacı- davalı erkek vekilinin tüm, davalı- davacı kadın vekilinin sair hususlara yönelik temyizinin
incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalı- davacıya iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı- davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.