"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/486 E., 2023/658 K.
KARAR : İstinaaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/705 E., 2021/25 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının, müvekkiline ve ailesine hakaret ve küfür ettiğini, aşağıladığını, küçük düşürdüğünü, alkol bağımlılığı olan erkeğin alkol aldığında ahlaka aykırı hareketler sergilediğini,evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, davacının sürekli internet ortamında sosyal medyada vakit geçirdiğini, davacının ... isminde bir erkek ile ilişkisi bulunduğunu beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 3.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafından sunulan CD içerisinde bulunan ses kaydının çözümü yaptırılmış olup, yapılan incelemede konuşmaların gizlice kayda alındığı, bu kayıtların hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmadığı, davacının kusurlu bir davranışının ispatına elverişli başkaca bir delil de sunulmadığından davacının kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, davalının ise aşırıcı derece alkol aldığı, davacıya ve davacının ailesine hakaret ettiği, davalının kusurlu eylemleri nedeniyle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu ve eşleri bir arada yaşamaya zorlamanın mümkün görülmediği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı lehine 15.000,00 TL manevî tazminata, davalının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen manevî tazminat ve miktarı ile reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmadığından hükmün boşanmaya ilişkin bölümünün 25.03.2021 tarihinde kesinleştiği, Mahkemece, nereden ve ne şekilde elde edildiği açıklanmayan, başka delillerle de desteklenmeyen ses kaydının hükme esas alınmamasının doğru olduğu, Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davalının aşırı derecede alkol aldığı, davacıya ve ailesine hakaret ettiğinin dosya kapsamı ve tanık anlatımları ile sabit olduğu, davacıya atfı kabil kusur bulunmadığı, yaşanan olaylar nedeniyle kişilik hakları ihlal edilen davacı lehine manevî tazminata hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu gibi tazminat miktarının tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına göre makul olduğu, tam kusurlu davalının ise tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi ile davacı lehine hükmedilen manevî tazminat ve miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.