"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/327 E., 2023/903 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, yeniden eesas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ: Bakırköy 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/13 E., 2020/508 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin psikolojik rahatsızlığı olduğunu, üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, etrafa borçlanarak müşterek evi terk ettiğini, son 1 yıldır ayrı yaşadıklarını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ve yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının, üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkiline psikolojik baskı yaptığını, müvekkilinin psikolojik baskıdan dolayı rahatsızlandığını ve müvekkiline sahip çıkmadığını, tedavisi ile ilgilenmediğini, evden kovduğunu, üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı taraflar arasında geçimsizlik baş gösterdiğini iddia ederek; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların borçlarının olduğu, daha az kira ödemek için kadının ablasının ablasının yanına geçtikleri, ev alımı için kredi çektikleri, maddî sıkıntı yaşadıkları bu dönemde erkek eşin rahatsızlandığı, odasına kapandığı, kocalık görevlerini de tam yerine getirmediği, ilişkilerinin tamamen koptuğu, kadın eşin ise, eşiyle yeterince ilgilenmediği sosyal medyada fazlaca zaman geçirdiği, eş olarak yemek, temizlik gibi görevlerini tam yerine getirmediği, eşine "bir işe yaramaz sünepe" şeklinde sözler sarfettiği, son olarak erkeğin ailesinin tedavi için Eskişehir'e götürülmesiyle tarafların fiilende ayrı yaşamaya başladıkları, bu sebeple taraflar arasındaki evlilik birliğinin, ortak hayatın devamı kendilerinden beklenemeyecek kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadın ağır kusurlu olduğundan yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00TL tedbir nafakasına, tedbir nafakasının karar kesinleşmesine kadar devamına, kadının, yoksulluk nafakasının ve tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur tespiti, cinsel ilişki kurulup kurulmadığı hususunda sağlık kurulu raporu alınmaksızın karar verilmesi, sağlık kurulu raporunda erkeğin dinlenmesinin faydalı olacağı belirtilmesine rağmen erkeğin isticvap edilmeden ve dinlenmeden karar verilmesi, tanıklarının beyanlarına itibar edilmemesinin gerekçesinin yazılmaması, reddedilen yoksulluk nafakası ve maddi ve manevi tazminat, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve tedbir nafakası miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kusur tespiti, maddî ve manevî tazminat miktarı, tedbir nafakası, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin dosya kapsamındaki delillerle kısmen uyumlu olduğu, "sosyal medyada fazla zaman geçirme" vakıasına dilekçeler teatisinde dayanılmadığından kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, bunun dışında İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen kusurların sabit olduğu, erkeğin ayrıca İstanbul'da yaşadıkları dönemde meydana gelen psikolojik rahatsızlıklarından dolayı tedavi olmaktan kaçındığı, kadının da ayrıca Eskişehir'de tedavi görmekte olan eşini arayıp sormadığı, taraflar arasında meydana gelen geçimsizliğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu, boşanmaya yol açan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları. tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumlarına göre kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, taraflar eşit kusurlu olduklarından erkek eş yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile; erkeğin kusur belirlemesinde yüklenmeyen vakıalara yönelik kadının da erkek lehine hükmedilen tazminatlar ile kusur tespitineyönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, tarafların eşit kusurlu olduklarının tespitine İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; taraflar eşit kusurlu oldukları ve haklarında maddî ve manevî tazminat şartları oluşmadığından erkek eşin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine ve tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur tespiti ve reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kusur belirlemesi, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddeleri
3.Değerlendirme
1.Somut uyuşmazlıkta, erkek eşe yüklenen "rahatsızlandığı ve odasına kapandığı" maddî vakıasının, psikolojik olarak rahatsızlanarak odasına kapanan kişinin kusuru olarak görülemeyeceği, erkek eşin kocalık görevini tam olarak yerine getiremediği bu nedenle tarafların ilişkilerinin bozulduğu kabul edilmiş ise de tanıkların erkek eşin kocalık görevini yapmadığına dair beyanının soyut ve yoruma dayalı olduğu, soyut ve yoruma dayalı beyanların hükme esas alınamayacağı, kadının bu yöndeki iddiasını toplanan diğer deliller ile de ispatlayamadığı, bu nedenle erkeğe bu vakıa nedeniyle kusur yüklenemeyeceği, kadına izafe edilen kusurların temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda psikolojik rahatsızlığı bulunmasına rağmen tedavi olmaktan kaçınan erkek eşin az kusurlu, eşiyle yeterince ilgilenmeyen, yemek, temizlik gibi görevlerini yerine getirmeyerek birlik görevlerini ihmal eden, eşine "bir işe yaramaz sünepe" gibi sözler söyleyen, tedavi olmak için Eskişehir'e ailesinin yanına giden eşini arayıp sormayan, tedavisi ile ilgilenmeyen kadının ise ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
2.Boşanmada maddî ve manevî tazminata ilişkin 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen erkek eşin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, kadının kusurlu eylemlerinin erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak erkek eş yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve maddî-manevî tazminat yönünden BOZULMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.