Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8073 E. 2024/6055 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1367 E., 2023/1383 K.

KARAR : Kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ: Kayseri 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/385 E., 2023/252 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların iki çocuğu dünyaya geldikten sonra kadının vücudunda yaralar oluşmaya başladığını, kadının psikiyatri bölümüne sevk edildiğini, yapılan test sonucu zeka geriliğinin olduğunun tespit edildiği, kadının ailesinin bu durumu bildiği halde evlenirken söylemekten imtina ettiklerini ve açıkça gizlediklerini, kadının annesinin sürekli ev içi ve evlilik ilişkilerine karışmaya başladığını, kadının yalan söylemeye, erkek ve ailesini her fırsatta kötülemeye, sigara içmeye başladığını, evden ayrılmak istediğini söylediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, ortak çocuklarla ilgilenmediğini, 2021 yılı ramazan bayramı bitiminde ve pandemi sebebiyle olan kısıtlamalar kalktıktan sonra çocuklarla birlikte ailesinin yanına gittiğini, tekrar dönmediğini, annesinin erkeği arayarak 'yarın avukatını tut boşanacaksın' dediğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar yararına aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına harçlık vermediğini, düğün takılarını zorla elinden aldığını, tarafların ikametlerinde yangın çıktığında erkeğin annesi ve erkek kardeşinin gelerek çocukları aldıklarını ve kadını evde yalnız bırakarak hakaret ettiklerini, erkeğin hiçbir zaman eşine inanmadığını, kocası olarak arkasında durmadığını, annesinin sürekli kadını aşağıladığını, hakaret ettiğini, kadına kök ailesi tarafından verilen harçlıkları elinden aldıklarını, kadını ve çocukları ile tehdit ettiklerini, kadının telefonun karıştırıldığını ve ailesi ile görüşmesine müsaade edilmediğini, evde hizmetçi gibi görüldüğünü, erkeğin cinsel ilişki gerçekleştiremediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, kadının kişisel ihtiyaçlarını karşılamadığını ileri sürerek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, ev işi, temizlik yapmadığı, çocuklarla ilgilenmediği, kayın validesinin çantasından habersiz para aldığı, buna karşın erkeğin, eşinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, harçlık vermediği, kök ailesiyle yaşamaya mecbur bıraktığı, eşinden ayrı yattığı, annesinin, eşine " hastalıklı, pasaklı " şeklinde sürekli aşağılayıcı hakaretlerde bulunduğu ve kendisinin bu duruma sessiz kaldığı, erkeğin annesinin, tarafların ortak çocuklarını yanında götürüp anneye vermediği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin sosyal inceleme raporundaki tespitler uyarınca babaya verilmesine, anne ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına iştirak nafakası takdirine yer olmadığına, erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadınnın boşanma ile yoksulluğa düşecek olması nedeniyle kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir, 900,00 TL yoksulluk nafakası takdirine, yine kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 30.000,00 TL maddî 28.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsili ile kadına ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar, kendi tazminat talepleri ile iştirak nafakası taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesin talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; erkeğin kabul edilen boşanma davası, velâyet düzenlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurların gerçekleştiği, her iki davanın da kabulüne karar verilmesinde isabetsilik bulunmadığı, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının yüksek olmadığı ancak kadının karşı dava dilekçesinde talep ettiği miktarın aşıldığı, öte yandan tarafların kusur dereceleri ile sosyal ve ekonomik durumlarına göre kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, ortak çocukların taraflar ayrı yaşamaya başladığında annede olduğu ancak bir müddet sonra annenin kendi isteği ile çocukları babasına verdiği, boşanma sürecinde çocukların babada olması nedeniyle velâyet hususunda verilen hükümde isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle erkeğin kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarına, kadının ise lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarına yönelik istinaf itirazlarının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile kararın kesinleşmesinden sona ise taleple bağlı kalınarak aynı miktarda yoksulluk nafakası ödenmesine, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 45.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosya içerisinde kadın için alınan raporların çelişkili olduğunu, kadında zeka geriliği bulunduğunu, bu durumu evlenmeden önce erkekten sakladıklarını, kadının kişisel bakımını dahi yapamadığını, ortak çocuklara karşı sevgisiz tavırlar sergilediğini, kadının kök ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiğini, kadının evden erkeğin haberi olmadan ayrıldığını, ortak çocukları görmek istemediğini, erkeği çevreye karşı mahcup duruma düşüren hareketlerde bulunduğunu, kadının yangına sebebiyet vermesi üzerine erkeğin kök ailesinin yanına dönmek durumunda kaldıklarını, erkek aleyhine belirlenen kusurların hatalı olduğunu, çocukların giderlerine kadının da ortak olması gerektiğini ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminat ve nafakalar ile bunların miktarı, kedin tazminat talepleri ile iştirak nafakası taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların kusur durumlarına göre kadının davasının kabulüne ve tazminata hükmedilmesine ilişkin hukuki şartların oluşup oluşmadığı ile, oluşmuş ise tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ödenmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ile gerçekleşmişse miktarın uyun olup olmadığı, kadının iştirak nafakasından sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.