"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1351 E., 2023/1365 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/572 E., 2023/288 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 30.06.2006 tarihinde evlendiklerini, ortak üç çocuklarının bulunduğunu, erkeğin müvekkili sevmediğini, beğenmediğini, istemediğini, evliliğin ilk aylarından beri müvekkile seni sevmiyorum, istemiyorum dediğini, müvekkilin kiloları ile dalga geçtiğini, motor arife diye lakap taktığını, müvekkilin evlilik boyunca eşinden sevgi ve ilgi görmediğini, erkeğin, önceliğinin her zaman annesi ve kardeşleri olduğunu vurguladığını ve müvekkile psikolojik şiddet uyguladığını, sürekli müvekkile çirkinsin, şişkosun, koca burun şeklinde hakaretler ettiğini, son iki yıldır müvekkilden yatağını ayırdığını, erkeğin müvekkil ve çocuklara bir çok kez şiddet uyguladığını, şiddet olayı sebebiyle ayrı kaldıkları dönemde erkeğin ilk iş olarak kendisi adına kayıtlı aile konutlarını annesi adına devrettiğini, erkeğin annesinin de müvekkili "gelin" olarak kabul edip, aile bireyi olarak görmediğini, sürekli olarak kişiliğine yönelik saldırıda bulunduğunu, son tartışmada erkeğin annesinin müvekkile karşı "dinsiz, imansız soysuz, gelinliğin bata, kaderimizin ağzına sıçtın" diye hakaretlerde bulunduğunu, erkeğin eşinin ve çocuklarının ekonomik ihtiyaçlarını karşılamadığını, kazancını bahis oyunlarına yatırdığını, evliliğinin ilk yıllarından itibaren iddaa oynadığını, müvekkili ve çocuklarını mağdur ettiğini, erkeğin ağır kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliği temelinden sarsıldığını, bu nedenle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkile verilmesine, çocukların her biri için 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkil için 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini, kadının asıl amacının müvekkilin arsa karşılığı aldığı dairelerden pay alabilmek olduğunu, müteahhit tarafından tarafların oturdukları dairenin müvekkile devredildiği tarih olan 2012 yılında kadının evin yarısını alabileceği düşüncesiyle müvekkile iftiralar attığını, müvekkil hakkında koruma kararı aldığını, ortak konutu terk ettiğini ve müvekkili konu komşuya rezil ettiğini, yine son olarak 2022 yılının haziran ayında müvekkilin annesinin müvekkile karşılıksız konut devretmesi sonrası kadının yine maddî beklentiler nedeniyle sorun çıkardığını, kadının yaşandığı iddia ettiği son olaydan bir hafta önce bavullarını hazırladığını, müvekkilin ve annesinin kadına hakaret etmediğini, aksine kadının müvekkil ve annesine hakaretlerde bulunduğunu, kadının ortak çocuklara şiddet uyguladığını, kadının evliliğin başından beri müvekkile hakkında iftiralar atarak defalarca evi terk ettiğini, bunu alışkanlık haline getirdiğini, müvekkile, annesine ve ortak çocuklarla hakaretlerde bulunduğunu ve çocuklara şiddet uygulayarak ağır kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkile verilmesine, müvekkil yararına 300.000,00 TL maddî 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk İnci'nin velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar ... ile ...'nin velâyetlerinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir, 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, ortak çocuk lehine aylık 600,00 TL tedbir, 750,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadın lehine aylık 38.000,00 TL maddî, 38.000 TL manevî tazminata hükmedilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili; evlilikte müvekkilinin kusurunun olmadığını, kadının kabul edilen davası, kadın lehine hükmedilen tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakaları ile tazminatlar, velâyet, reddedilen tazminat talepleri yönünden yerel mahkeme kararının velâyet yönünden tedbir talepli olarak müvekkili lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, somut olayda, İlk Derece Mahkemesince, davanın esası ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun yine kusur belirlemesinin doğru olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,tazminatlar, nafakalar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174üncü maddesi, 175inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.