Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8106 E. 2024/6180 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur dağılımı, nafaka miktarları ve tazminat taleplerinin yerindeliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, davacı-davalı erkeğin tedbir nafakasına ilişkin temyiz isteminin reddine, diğer hususlardaki temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2116 E., 2023/1242 K.

KARAR : Başvurunun kabulüyle; yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/490 E., 2022/546 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek tarafından tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı-davalı erkek vekili tedbir nafakası yönünden istinaf yoluna başvurmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı tedbir nafakası yönünden istinaf yoluna başvurmayan davacı-davalı erkeğin yeniden hüküm tesis edilmeyen bu konuda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı-davalı erkek vekilinin "tedbir nafakası" yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı-davalı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının asabi ve geçimsiz olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadının ailesi ile bağlarını koparmasını istediğini, erkeği küçümsediğini, hakaret ettiğini, yaklaşık 10 yıldır ayrı yataklarda yattıklarını, kadının erkeği eve almadığını bu şekilde fiili ayrılığın başladığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddia oynadığını, çocuğa ve eşine karşı ilgisiz olduğunu, faturaları ödemediğini, bu nedenle zaman zaman elektrik, su, doğalgazın kesildiğini, çocuğun hastalığı ile ilgilenmediğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı erkeğin, davalı kadın ve müşterek çocuğuna yeterince ilgi göstermediği, evinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, bahis oynadığı, elektrik, doğalgaz ve su faturalarını ödemediği, çocuğun tedavisi ile ilgilenmediği; davalı kadının ise, eşine yönelik başkalarının yanında rencide edici tavırlar ile eşine karşı hakaret içerikli sözler söylediği, bu haliyle tarafların eşit kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, mal rejimi tasfiyesine dair talep tefrik edildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kabul edilen kadının davası ile iştirak ve yoksulluk nafakalarının kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, nafakalar miktarı, tazminat taleplerinin reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflara yüklenen kusurların doğru olduğu ancak, her ikisinin de boşanmaya yol açan olaylarda eşit kusurlu oldukları tespit edilerek kusur tespitinin yanılgılı değerlendirildiğini, kadının kusur tespitine ilişkin istinaf talebinin kabulüne, gerekçedeki kusur tespitinin düzeltilerek mahkemece taraflara yüklenen kusurlar doğrultusunda erkeğin ağır kusurlu olduğuna, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, iştirak nafaka miktarının az olduğu, kadının çalıştığı ve geliri olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile erkeğin yoksulluk nafakası yönünden istinaf talebinin kabulü ile ilgili hükmün kaldırılarak kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının kusur tespiti, iştirak nafakasının miktarı ile tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili hükümlerin kaldırılarak çocuk yararına aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kusur durumuna göre kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair yönlere ilişkin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, karşı davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 inci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

1.Davacı-davalı erkek vekilinin, tedbir nafakası yönünden temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

2.Davacı-davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.