"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2459 E., 2023/1258 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Kahramanmaraş 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/800 E., 2022/494 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalının yemek yapmayı bilmediğini, nezaket dışı davranışlarda bulunduğunu, fazla yemek yaptığını, adet düzensizliğinin olduğunu, bunun için verilen ilaçları düzenli olarak kullanmadığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini, davalının akıl sağlığının yerinde olmadığını, yalan söylediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir .
1.Birleşen dosya dava dilekçesi erkek vekiline 16.02.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir, erkek vekili süresinde birleşen davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin kadını hastaneye götürmediğini, kadının annesi ile hastaneye gittiğini, uyuşturucu kullandığını, alkol kullandığını, takıntılı olduğunu, erkeğin babası ile birlikte yaşamak zorunda kaldığını, gündüzleri perde açmasına izin verilmediğini, balkona çıkmasına izin vermediğini, cinsel şiddet uyguladığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Birleşen dosya dava dilekçesinde davalı-davacı kadın vekili özetle; erkeğin psikolojik şiddet uyguladığını, ayrı bir ev açmadığını, kötü alışkanlıkları olduğunu, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, cinsel şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakanın her yıl üfe oranında artırılmasına karar verilmesini, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın erketen alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir .
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının ev işlerini yapmama şeklinde eylemlerde bulunmak suretiyle evlilik birliği içerisinde eşine karşı kusurlu hareketlerde bulunduğu, erkeğin kadının hastalığı ile ilgilenmeme, gerekli masrafları karşılamama, kıskançlık ve evde perdelerin açılmasına izin vermeme, uyuşturucu madde kullanma, babası ile beraber yaşadıkları ortak konutta erkeğin babasının iç çamaşırları ile evde dolaşması ve erkeğin babasını bu hususta uyarmaması, sessiz kalması şeklinde eylemlerde bulunmak suretiyle evlilik birliği içerisinde eşine karşı kusurlu hareketlerde bulunduğu, bu itibarla evlilik birliğini temelden sarstığı, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında erkeğin kadına göre ağır kusurlu olduğu, tarafların sosyal ekonomik durumları, kusura yol açan eylemlerin aynı zamanda kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, gerekçesi ile asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın davalı lehine aylık 800,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, nafakanın kararın kesinleşmesinden itibaren her yıl TÜİK tarafından yayınlanan yıllık ÜFE oranında arttırılmasına, 35.000,00 TL maddî tazminat ile 35.000,00 manevî tazminatın erketen alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen tedbir nafakası yoksulluk nafakası, maddî tazminat , manevî tazminat ve miktarları bakımından kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu oldukları, gerçekleşen kusur durumuna göre birleşen davanın kabulüne ilişkin kararın doğru olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir/yoksulluk nafakasının miktarının makul olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; kusur belirlemesi, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî tazminat, manevî tazminat ve miktarları bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 372 inci maddeleri. 6098 sayılı Kanun 50 ve 51,
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davacı -davalı erkeğe kusur olarak yüklenen uyuşturucu madde kullanma vakıasının evlilik tarihinden önce olduğunun, evlilik tarihindenönce meydana gelen olayların kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağının, evlilik tarihinden sonra ise uyuşturucu madde kullandığı hususunun ispatlanmadığının, ispatlanmayan vakıaların kusur olarak yüklenmesinin mümkün olmadığının; belirlenen ve gerçekleşen bu kusurlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı -davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.