"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/618 E., 2023/1387 K...
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına 95.000,00 TL maddî tazminat, 95.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının, aile içi sırları başkaları ile paylaştığını, aşırı kıskanç bir yapıya sahip olduğunu, telefonuna takip etmek amacıyla casus uygulama yüklediğini, dükkanını yaktığını, başkalarının etkisi altında kalarak psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, son olarak 2015 yılında evden kovduğunu ve geri almadığını, kadının kendisini boşadığını söylemesi üzerine, telefonda rızasını alarak evlendiğini, bununda Suriye kanunlarına uygun olduğunu, bu nedenle zina itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu üstelik hak düşürücü sürelerin geçtiğini, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, sorumlulukları düzenli şekilde yerine getirmediğini, evinin ve çocuklarının maddî ve manevî ihtiyaçlarını düzenli şekilde karşılamadığını,sürekli ilgisiz davrandığını, onu hakir görüp küçük düşürdüğünü, aile içi sırları başkaları ile paylaştığını,sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, son olarak H. T. isimli bir kadınla gayri resmi olarak evlendiğini, bu birlikteliğinden iki çocuğunun olduğunu, şiddet uyguladığını, erkeğin davasının reddine, 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinde belirtilen zina hukuksal sebebine dayalı davasının kabulüne olmadığı takdirde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ortak çocukların velâyetinin anneye verilerek çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminat ile kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.06.2021 tarihli ve 2020/629 Esas, 2021/554 karar sayılı kararıyla; "...zina eyleminin halen devam etmekte olduğu ve bu eylemine son vermediği, yerleşik Yargıtay içtihatlarına ve doktrine göre zina eyleminin halen devam etmekte olması durumunda hak düşürücü süreden ya da af olgusundan bahsedilmesinin mümkün olmadığı, her ne kadar davacı tanıklarından... davalı-karşı davacı kadının davacı-karşı davalıyı evden kovduğunu ve baskı uyguladığın beyan etmiş ise de bu olayların ne zaman ve hangi şartlarda meydana geldiği hususları da göz önüne alındığında kusur isnadına yeter her türlü tereddütten uzak ve oluşa uygun olmayan sebep ve saiki belirsiz beyanlar olduğu, bu nedenlerle itibar edilmesinin mümkün olmadığı, sonuç olarak davalı-karşı davacı kadının geçimsizliğin meydana gelmesinde ispat olunan herhangi bir kusurunun bulunmadığı..." gerekçesi ile erkeğin davasının reddine kadının terditli talebinin ilki olan 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi gereğince boşanmalarına, tarafların ayrı yaşadıkları süre boyunca davalı annenin yanında yaşamaları, davalı anne yanında bir düzen kurmaları göz önüne alınarak ergin olmayan Sime, ... ve Suhip'in yüksek yararı kapsamında davalı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ergin olmayan her bir ortak çocuklar yararı aylık 250,00 TL olarak takdir edilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesiyle her biri için aylık 350,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 450,00 TL olarak takdir edilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesiyle aylık 550,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.09.2022 tarihli ve 2021/2563 Esas, 2022/2201 Karar sayılı kararıyla; ortak çocuk Sime'nin inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve küçükler ... ve ...n ihtiyaçlarına göre;boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gereğince kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk ile ergin olmayan ortak çocuklar ... ve ...yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası, kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, gerekçesi ile ergin olan Semi yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, ergin olmayan ortak çocuklar ile kadın yararına hükmedilen nafaka, kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuklardan ... ve ...yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 21.02.2023 tarihli ve 2022/10124 Esas, 2023/652 Karar sayılı kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat çok olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci madde hükümlerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları ile 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği belirtilerek, hükmün maddî ve manevî tazminat yönlerinden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ile nafakanın niteliğine, hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanunu'nun 50 nci ve 51inci maddeleri hükümleri dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın yararına 95.000,00 TL maddî ve 95.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren davacı-karşı davalı erkekten alınarak, davacı-karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının çok olduğu, erkeğin hükmedilen tazminatları ödeme gücü bulunmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının bulunmadığı belirtilerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun inceleme ve araştırma yapılmış olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-karşı davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.