"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/865 E., 2023/1046 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 29. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/494 E., 2023/87 K.
Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; davanın niteliği itibariyle duruşmalı yapılacak işler arasında sayılmadığı ve acele işlerden olduğundan duruşma talebinin reddine karar verilmiş olup dosya üzerinden inceleme yapılmasına karar verildikten; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin oğlu ... ile davalı arasında Ankara 27. Aile Mahkemesinin 2021/15 Esas sayılı dosyası ile görülen boşanma davasının derdest olduğunu, davalıların 12.09.2011 doğumlu Hesna Aslı Koçoğlu ve 01.01.2014 doğumlu Şükrü Kaan Koçoğlu adlarında ortak çocukları bulunduğunu, boşanma sürecinde ortak çocukların velâyetlerinin anneye bırakıldığını, baba ile kişisel ilişki tesis edildiğini, davalı annenin kişisel ilişki hususunda zorluk çıkardığını, icra marifetiyle görüşmenin sağlandığını iddia ederek davacı ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dava dilekçesinde dava sebebi olarak ileri sürdüğü vakıâları ve talep sonucunu kabul etmediklerini, boşanma davası dosyasında ortak çocuklar ile baba arasında mevcut geniş kapsamlı bir kişisel ilişki düzenlemesi bulunduğunu, davacı babaannenin ortak çocukları baba ile kurulan kişisel ilişki düzenlemesi çerçevesinde her zaman görebileceğini, fiilen çocukları sürekli gördüğünü, babaanne ile kurulacak yeni bir kişisel ilişkini anne ile çocukların geçireceği zamanı da kısıtlayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Ankara 27. Aile Mahkemesinin 2021/15 Esas 2022/16 karar sayılı ilâmı ile küçüklerin anne babası olan davalıların boşanmalarına karar verildiği, çocukların velâyetleri anneye bırakıldığı, baba ile tek numaralı haftaların Cuma günü saat saat 17.00'da anneden alınıp Pazar günü saat 18.00'de anneye teslimi, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'de anneden alınıp üçüncü günü saat 17.00'de anneye teslimi, her yıl Temmuz ayının yirmi altıncı günü saat 10.00'da anneden alınıp Ağustos ayının dördüncü günü saat 17.00'de anneye teslimi, MEB'ce belirlenecek birinci ve ikinci ara tatillerinde ilk Cuma günü saat 17.00'de anneden alınıp izleyen Çarşamba günü saat 13.00'de anneye teslimi, sömestir tatilinin ikinci haftası Cumartesi günü saat 10.00'da anneden alınıp izleyen Cumartesi günü saat 17.00'de anneye teslimi suretiyle baba ile kişisel ilişki tesis edildiği, kanuna göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabileceği, boşanma kararı ile kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan baba ile annesi olan davacının aynı şehirde oturdukları, zaman zaman hafta sonları görüştükleri ve birlikte oldukları, davalı babaya tanınan kişisel ilişki günlerinde davacı babaannenin de çocuklar ile görüştüğü yapılan yargılama ve toplanan delillerden anlaşıldığı, davacının torunlarıyla görüşmesine, davalı babanın engel çıkardığı da iddia ve ispat edilmediği, çocukların babaannesiyle görüşmesine babanın karşı koyduğu hususunun ileri sürülmediği, davacı babaannenin babaya tanınan kişisel ilişki süreleri içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahiptir olduğu, ortada davacıya kişisel ilişki hakkı tanınmasını gerekli ve haklı kılan olağanüstü bir durum bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı annenin baba ile çocukların görüşmesine engel olduğunu, babanın çocukları icra ile gördüğünü, davacının, torunları ile kısıtlı görüşebildiğini İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğunu ileri sürüp kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesinde belirtilen olağanüstü hallerin varlığının oluşmadığına dair tespitinin isabetli olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı annenin baba ile çocukların görüşmesine engel olduğunu, babanın çocukları icra ile gördüğünü, davacının torunları ile kısıtlı görüşebildiğini İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğunu ileri sürüp kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı babaanne ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasını gerektirecek olağanüstü hallerin mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı ve 325 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.